Aşk Dağı

Bana göre hafiftir aşkın,
aşıklarına göre tendir,
Hâfiy’den Hafız’lık okusalar da,
battılar harama,
teninden bataklıklara doluştu sonra aşıkların,
bir-bir kayboldular balçığın içinde,
bekçi Martı’dır.

Nereden mi biliyorum bunca şeyi sen hakkında?
Aşıklık bilmeyi gerektirir kafiyede,
sonradan bilmem,
sonradan görmedim-ki seni,
sonradan sevmem,
sonradan sevmediğimden,
aşkına aç gözlük etmem.

Demin, yalvardım omuzumda-ki Aşk Dağı’nın birine,
”Taşıyabiliyorum, yok mudur daha ağır işkenceniz”
Şimdi ağlıyor Oğuz, yağmur-deniz demeden Aşk’a,
Aşk Gölgesi diyor adına, Yağmur Ağacı altında.

Gölge aslen serindir ama Aşk Gölgesi güneşi besler,
nasıl Ay ışığını alıyorsa güneşten,
güneşte benden,
ilhamı esinlenip esen rüzgarlarla gelen kokundan,
soludum ciğerime doya-doya,
Aşk Fanisi dünya.

Oğuzhan Deniz – Aşk Gölgesi / 058