Aşkta Öyledir

Martı’mın sırtında savrulurum
bir o tayfuna bir bu lodosa,
mide bulandırır serzeniş,
Aşk, neredeyse eş değer soğuğa,
doya-doya yiyebileceğin Aşk’tan doymuş ilhamıma,
ne dersen de, ister delirmiş, ister bunamış de.

Ey İnsanlar, Hâk Bir’dir de, siz ne şizofreniksiniz…
Ey Martı, neler oluyor İnsanlara?
Küsmüşler Aşk’a,
o yüzden mi kibirli, bu yüzden mi tenleri kirli?
Medeniyyet-i Zinâ,
zindan bundan iyi,
Mart’ım sen uslusun iyi-ki,
Usûlden mi cezâ?
Kalabalık içlerinde yürüyen onca ayaklar arasında,
bir senin ayakların değerli,
başkalarının ayakları sende olmadığından,
onları da kıskanırsın eminim,
bu ne denli aciz bir düşünüş?
İyi-ki düştüm Aşk’a.

Martı’mın Terbiyesi bana aittir,
İnsan etiyle doyan martına bu iyidir,
martının da terbiyesi kalmamış ya,
insan çeker huyuna,
huyu malına,
ne eşya delisi oldunuz insanlar, kuyuları doldurdunuz,
doyamadınız,
doymazsınız,
dünya da tek siz olsanız,
o zaman da durmazsınız,
Aşk’ta öyledir.

Oğuzhan Deniz – Martı Terbiyecisi / 002