Bin Huşû

Tenimi esen rüzgarlar değil, zaman eskitir,
tenin başka tenlerle ne çok eskidi, eksildin.
Oysa, yaşlılığın, gençliğinin eseri değil miydi?
Ne kadar yaşlanıyorsan o kadar vefalı aşk.

14’lük esmer yağızın saçları buluttan pamuk,
tabutu ince-narin, naralar eşliğinde yolculuk,
kabre eriştiğimde ham peynirim ne olgunluk,
martının çığlığı ne soluk, beden canı itekler.

Aşk ve êşk basit değiller, meşk-û terk eden,
en huysuz martı bile evcilleşir, sen evlenirsin.
Ehlilendim, pehlilendim civardan, tek’leştim.
Bir bendim bin huşû, bir kirlenecek sendin.

Kaderin sillesi asileşir, martı rüzgarlara,
Deniz bana, yağmur sana sonsuzluk,
olur ya bazen huzursuzluk, benzi solukluk,
soluksuz kalışımın tarifi aşk, aşk bîn deniz.

Oğuzhan Deniz * Farkındalar aslında kirlenişlerinin insanlar.