Bu gün nelerden bahsetsem… Sen olmak dışında kalan Oğuz’un, aptal, ipe sapa gelmeyen fikirlerinden mi?

Güneşin, Dünya ile olan seyrini mi? Yoksa Güneşle Ayın ezelden beri kavuşamadıklarını mı?

Yağmur sonrası toprağın kokusundan mı bahsetsem Sana artık bu beton yığını şehirde koklayamadığımız onca çiçekten sonra…

Hayır-hayır… Sana müziklerimden bahsetmeliyim belki de. Kendi oluşturduğum müziklerden.

Ya da şu kaba saba sesimden şiirler mi okusam?

BİR ÇARESİ VARDIR SEVGİLİ

Çaresizliğin bir çaresi vardır da, Aşk’ın hiç çaresi kalmamış güzelim. Tüm insanlığa yayılmış bir veba gibi. Biri birine aşık oluyorsa, bir sebebi vardır yine de. Onda gökyüzünü gördüğünden midir? Hiç duymadığı şarkılar mı duyuyordur onun sesinden? Ya da ne bileyim, yağmur sonrası toprağın kokusu mu vardır onun teninde?

Sen’sizliğin bir çaresi vardır da, bensizliğin hiç tarifi yoktur güzelim. Tüm ömrüne, saçlarının her bir teline kadar yazılmış cümleler, kelimeler, usta kafiyelerle anlattım bunu. Çünkü gökyüzünü Sen’de gördüm, en güzel şarkıları sesinde işittim. Sonra içime işleyişini, kanıma karışmanı izledim günlerce sancılarla. Hissettim bedenimde… Kıvrandım yatağımda iki büklüm!

Kimsesizliğin bir çaresi vardır da Sen’sizlğin hiç yeri dolmaz güzelim. Tüm ömrüme sığdırabileceğim kadar Sen hatırası biriktirmek isterim. Saçlarının her bir teline dokunmak, yüzünün her zerresine dokunmak dudaklarımla. Kimsenin yüzünde olmayan bir gökyüzü var gözlerinin içinde… Bakıyor öyle gözlerimin içine-içine. Belki de ondandı tüm bu saçmalıklarım!

Sessizliğin bir çaresi vardır da, sessizliğinin yoktur bülbülüm… Tüm ömrümce dinlerim Sen’i, bilirsin ben yaparım. Çünkü, onca güzel ses içinde Sen’in sesin bana güzel gelir. Uzakta olsa, yakın da olsa, ben yine net duyarım Sen’i kainatın öbür ucundan.

Sevgili!

#OD | Sevgiliye Mektuplar * 00:25