Bir nef’î meselesi ıtrî.

Bendeniz, Oğuzhan Deniz.
Eski ve yeni arasındayım.
Unutulmak ve unutmak üzereyim.
Unutmak…
Yürüdüm, kendime geldim sonunda,
buldum sonunda kendime çıkan yolu.

Çoğu zaman karamsar.
Aynı saat dilimlerine aklı takılı.
21:21 mesela ve 22:22 mesela.
Bunlarda ouzaduyum var.
Bir Oğuz var, bir hayat var dışımda.
Bu camlar ardında bir hayat var.

Sen’in hayallerinin bir sınırı var,
benim yok.
Benim yok hayalim.
Hiç olmadı başka hayalim.
Sen’den başka,
Oğuz nasıl Sen’den başka,
olamaz asla başka.

Soğuk terler var sırtımda,
evime yürüyorum,
İstanbul’un kirli havasından bıktım,
pazarda insan sesleri
bir nevi canpazarı canımın içi,
ve orada birine küfreden aşağılık,
umarım vazgeçer kendinden,
bırakır dilinden.

Bir nef’i meselesi ıtrî.
Neftîlerden vazgeçeli,
kafi leb-î sûzân gayri,
Oğuz’a Aşk’ın menhî,
Aşk Oğuz’dan menfî.

Ne Zeki Müren’i canım?
Ne plağı?
Ne anısı?
Daha ne takıntısı?
Gördüğün plakların en takılmış hali.
Plakların en taşlaşmış haliyim Sen’de.
Haliyim tanıdıklarının.


O kadar kolay ki anlaşılmamak. Anlamamak olur meziyetler. Saati duymazdan geldiğinden beri insanlar, gerçekten duymuyorlar. Bir gün buluşmaktan öte kavuşmaktır niyazım. Olur da ölmezsek!

#OD | Bendeniz * Bir nefî meselesi ıtrî.