Böğürtlen ve Dut

Bir dizi yaranın eseri dikenli tel, tek sual,
cevap ver. Hangi el’lesin? O el dut diyarı mı?
Burada böğürtlenlerle mi boğuşuyordun?
Yoksa tenine mi batmıştı çevrili telleri.

Neleri hatırlatır hayat? Hatıra bırakır…
Unuttuklarını hatırlayamazsın, unuttun.
Hatıralar acı veren işkence odası.
Dışı dolu dut ağacı, çevrili dikenle.

Ve emin ol, iki elim kanda olduğunda
yakana da aynı hissiyatım ile tutunurum,
avazım boğazımı yırtar gibi ses üretir ve
sen boğulurken böğürtlenler içinde.

Dutlar dışında, etinde-ki kirliliği kapatır elbise,
gönül gözü kapalı olanlara. Karanlıkta yön
bulmak marifet elh işidir. Kandırmak kalleşe,
ihanet dutlara, böğürtlen tellere, şiirler bana kalır…

Oğuzhan Deniz * Ne yiyeceğini şaşırmış insanlar.