Bolluk Saçan

Şükür, milyon satırın altında adım olduğundan,
tüm boş vakitleri sana harcıyorumda, cahilliktir.
Fani’lik görevine büründüğünden beri Ruh elbisem,
ölümle uyanacağım vakte hediyedir Aşk ellerinden.

Bu ne cimriliktir bilmem, böylesi bolluk saçan Aşk’ım,
söyleyin, Aşk’a nasıl tok olabilir karın? Aşk zaten açtır.
Yağmur’a bağışıklık kazanmışken tenim, damladan kaçmam,
canımı yakan bu değilde, bir kaşıklık Aşk’ında boğulmam.

Merak etme, boğulmam. Ciğerim, seni getiren bulutlardan,
öyle çok-ki, kalbimi sıkıştırıp, çıkarttılar umutsuzluğumu,
o gün, bu gündür, bir türlü senden kopmam, çelik iş değil,
bundan sağlamı varsa göz ormanında, yaşamakta iş değil.

Ve pişkince gülümseyen yüzümden, üzüntü topla aslında,
aslında ne denli fakir-fukara, garip-gurabadır Aşk sırtımda,
Martı’mın bir kanat çırpışına dünya gökyüzüyle hizmet eder,
söyle, benden başka Aşk hizmetinde canlı kalanbilende kim?

Oğuzhan Deniz – Aşk Gölgesi / 355