Boşadır Kibrim

Ben ‘gerçekliğini’ yazdığım için önemliyim,
bel-ki de ölmeliyim, öleceği için aşıkların önemsiz,
ben dev etekli dağın bağrına inen Ferhat’ın abisi,
gözyaşımdan içti de Mecnun, oldu Aşk’ın delisi.

Delirirdi, zaten kimdir Aşk’tan tadıpta kalan besili?
Devrin esir şairi, dervişlerin fakiri, sen Aşk’ımın kafiri,
yazdığım onca sayfaya nasıl inançsız kaldı gözlerin?
Oysa ben gözlerine inandığım için yazmaktayım.

İnan, tebliği sunar kalbim, kalbimin her atışı Aşk’a ilim,
bilimlik bir iş değildir bu, bulaşamadı Aşk’ıma evrim.
Öyle olsa, çoktan unuturdu kalbim, ondan önce zihnim,
seni yazacak olanların tümüne, bilirim, boşadır kibrim.

Ve kafiye olsun diye; kabrim, Aşk Gölgesi dibindedir,
yanımdan es-kaza geçsen de, havada asılı kalır kokun,
buna dokunabilen bir Oğuz’dur, yolumu ondan bulurum.
Sonunda, seni bulduğunda Oğuz, artık Aşk’tan bir Ruh’tur.

Oğuzhan Deniz – Aşk Gölgesi / 334