Bu İlk Gün, İlk Günah

Bu Zemistan’ın ilk günü. Gündüzler burada soğuk, geceler zemheri ateş keser. Öyle ki, insanın içine içine işler. Öyledir zaten, onlar üşürler, ben üşümem göğsümdeki ateşten… martılar yerine burada kargalar üşüşürler. Ne var ki her yer Oğuz’a günah… Oğuz günahtan doğma aptalın teki.

Yalanlar sarmış etrafımı, Adem’im, boğazımda elmam veya incirim! Ne var ki, öğrenemiyorum sonsuzluğu… onun ahengine kapılamıyorum, bir köşeden esip geliyor ölüm zihnime ve üşüyor başım, aklım başımdan gidiyor…

Ne güzel yaratıyor yaradan… Öyle ki, bir çiçeğin asaletine bakıp imreniyorum, ona dokunamıyor günahlar ve kötülükler koparılmaktan başka. Evet, demiştim, insanlar canidir, çiçekleri koparırlar. Ve onlarla gövde gösterisi yaparlar, sevgilerini anlatırlar, anlatamayasıcalar… koparamayasıcalar.

Seni unutmak için seni hatırlıyorum!

Yeni hasretler biriktiriyorum, eskileri yetmiyormuş gibi ıstırap kalbimden hiç eksik olmaz. Hani bahsettiğim şu hayallerim, ucu-bucağı görünmeyen hayallerim… onlar, onlar gerçek olamayacak kadar güzeller ve muhtemelen kainatın tüm kanunlarına aykırı. O yüzden benim de pek legal olduğum söylenemez.

Ne kadar tuhaf değil mi? Seni unutmak için seni hatırlamak… bunu anlatmak gerekirse, seninle ilgili hasret-özlem hislerimi hatırlatan ne varsa onları zihnimden çıkarıp, biraz olsun unutmak için yine seninle ilgili güzel anıları ve zamanları hatırlıyorum. Haliyle onlar da canımı yakıyorlar… kısacası bu kısır bir döngü!

Kendimi arıyorum kendimde!

Ve muhtemelen bu daha salakça… insanın “kendini kendinde araması” yani! Ne yani, nedir yani sevip, kendimi sende bıraktıysam… hiçte komik değil halim, acınası da değil, karışık işte, trajedi gibi biraz.

Ben bir hayat koleksiyoncusuyum… yeni günahlar, azıcık sevaplar, çok ziyan anılar, aşırı özlemler biriktiriyorum… dolmuyor zihnim buna rağmen, doymuyor tenim ateşe, doğmuyor güneş ve ben gecenin karanlığıyla arkadaşım soğukla birlikte. İşte beni böyle de tanırsın! Çok kolaydır beni tanımak, çok kolaydır aslında beni kandırmak. Öyledir, insan kandırılmak üzere yaratılmıştır ve günahların çoğu süslüdür. Usulüdür insanın böyle ölmek!

Neyse ki, birazdan yatağıma uzanıp, seninle ilgili harika hayaller kuracağım. İşte sen, bu yüzden de kimsesizsin ve işte sen, benden başka kimsenin canına yakın değilsin.

#OD | Bendeniz * Zemheri Zemistan’ın gecesi.