Buna Annelik Denir

Biz olmadık, olamadık.
Bir olamadık.
Aynı odanın havasını tatmadı ciğerlerimiz.
Ben ona da kurban olurdum.
Yoktan var olduk da, varlığı yokmuşlara çevirdik.

Sustu şarkılarımız.
Konuşmadı ayrılığımız. Konuşmadı vicdanımız.
Dilimizin ucuna geldi söyleyeceklerimiz. Söylemedik.
Güneş doğdu, güneş battı.
Ay teninden çalıntı misal parladı gökyüzünde.
Ben ona da kurban olurdum.

Bomboş oldu gönlümün konağı, dolmadı… Nasıl benim sevdiğim gibi sevmiyorlarsa Sen’i… beni de Sen’in gibi sevemiyorlar işte…
Ben ona da kurban olurdum, olsun.

Yüreğin, şefkatin, merhametin… Buna annelik denir…
Şimdi olmamız gereken yerde değiliz…
Biz birdik bu dünyanın iki göz kırpış nefesinde.
Ayrıldık kollarımızdan, koptuk.
Şimdi nefes alıp vermenin de anlamı kalmadı.
Bu satırlardan, bu hasretten, bu canımdan fazlasını istiyor ZAMAN.

Adeta Sen’i unutmamı istiyor. Çok sakin bir şekilde istiyor bunu, kılı bile kıpırdamıyor.
Kıpırdamaz tabi… zamanın yüreğinde Sen gibi bir boşluk yok.
SEN gibi bir derdi yok.

Sanki tadım tuzum çalınmış. Sanki nefesim alınmış. Nefes almam bekleniyor… Yaşamam bekleniyor.
Susmam gerekiyorsa, susarım. Vazgeçmemi mi istiyorsun?
Bunu benden isteme. Ben helal süt emdim, harama bulaşmadım.
Günah almışımdır elbet ama fazlasıyla ödedim.
Ödüyorum.

Şükür!
Kirletmedim hiçbir suyu.
Koparmadım nedensiz hiçbir çiçeği dalından.
Öldürmedim kimseyi, söndürmedim kimsenin güneşini.
Gecesini aleve vermedim. Kötü gözle bakmadım.
MERT Oldum, Oğuzhan oldum.

İntikam almadım kimseden, kin gütmedim, beslemedim hiç.
Ağladım bazen, bazen ağlattım.
Haksızdım, hiç haklı olmadım.
Evet gözlerim kara, bizi bir yapmak için.
Zamanın içinde karşılaştık, kışın soğuk, Sen’in sıcak tuttuğun şu hayatta.
Biz bir olamadık, çok geldik hayata.
Tartmadı sevgimizi. Terazisi bozuldu… Bizim yüzümüzden.

Gönlünü ferah tut. Ben zarar vermem hiçbir şeye.
Tek derdim ekmeğimin yarısını paylaşmak.
Tek amacım bizi tek yapmak. Ya da beni Sen yapmak.
Ruh’umun dermanı Sen’sin. SEN.

Ruhum demişken…
Camları kırık, perdeleri rüzgardan savruluyor. Her yer toz toprak içinde.
Her yerde Sen’sizlik var… Her yerde kimsesizim ben.
Hiçbir yerin ortasında Sen’sizim ben. Sen’siz.

Her şey bi eksik, bir boynu bükük.
Zeytin yiyorum, sanki küfrediyor gibi çekirdeği.
Su içiyorum, sanki lanet ediyor gibi geçiyor boğazımdan.

Ne çok Sen’sizlik varmış.
Sen yokmuşsun da, Sen’sizlik ne çok varmış.

Yarim… Canım… Gözlerimin nuru.
Avuçlarındaki çizgilere de kurban olduğum.
Gitme desem, gitmeyecek gibisin.
Ama git… Kurtar kendini benden.

Ama şunu bil…

Asla Sen’i sevemeyeceğim bir yere gidemeyeceksin.
Asla Sen’i unutturacak bir yere gidemeyeceksin.
Asla ama asla, bendeki Sen’i alamayacaklar.
Çünkü ben Adam gibi seviyorum Sen’i.
Çünkü ben Adam gibi seviyorum Sen’i.

Çünkü ben soytarı gibi değil, yüreğimin her zerresiyle seviyorum Sen’i.

#OD | Sevgiliye Mektuplar * Buna Annelik Denir