Dünya, Güneş’ine Yaklaştı

Dünya, Güneş’ine yaklaştı… Biz Uzağız…
Merhaba, artık tanıyorsun beni. Öyle havalı giriş cümlelerine gerek yok.
Martılar çatılarda dolaşıp, kargalarla kavga ediyor. Görebilseydin keşke, ne eğlenirdik Sen’inle.

Arada göz göze geliyoruz… Fotoğraflarına bakıp, içimin ateşini söndürmeye çalışıyorum gün ortasında.

Apar-topar evime geliyorum… Çay ve sigara içip, yoruyorum ciğerimi. Oysa ne olurdu iki kelamın tam ortasında sözünü kesip Sen’den bahsetsem şimdi.

Çok geç değil de imkansıza yakın artık. Vaktin akışını terse çevirmekti bir zamanlar hayalim. Şimdi hayalimde bir fidan delikanlı filizlendi. O’na Aşk’ı öğreteceğim. Öyle bir öğreteceğim ki yanmasın canı benim gibi.

İçimin şu yalnızlığına bir çare olsa da dolsa yüreğimin odaları. Doldu da Sen orada, ben burada. Ne kadar da uzağız aslında birbirimize. Bir bardak sıcak çayın iki küp şekeri kadar konuşsa dudaklarımız, ne de çok anlatırdın bana, ben hayranca dinlerdim yine…

Artık çok az şiir yazıyorum. Yazmaktan değil de nefes mesaisinden bıktığım içindir belki. Buna ne denktir bilmem.

Hayatım, bir kitabın ancak Sen’inle geçirdiğim vakitleri kadar… Diğer sayfalar boş, ehemsiz, gereksiz… Ne çok anlatacağım şey var da düşünmediğinden Aşk’ı, Aşk’ı anlatsam ne fayda. Ne önemi olabilir ki gökyüzünden bahsetmenin, ne önemi olabilir şu Aşk’ın simgesi çiçeklerin… Kedilerin komik hareketlerinin.

Hadi, yasla başını omuzlarıma… Vazgeç üzüntüden, vazgeç soğuktan, vazgeç.

Dünya, Güneş’ine yaklaştı da Sen uzaksın benden.

#OD | Sevgiliye Mektuplar