Duramam Sen’i Yazmazsam, bu günlerde içimden dökülmek ister içim… Bunu anlatamam.

Bozulur kafam ara-sıra şu dünyaya, tasasından altın tas çıksa umurumda olmaz, kefeler dolusu kefiller olsa görmez gözüm… duramam Sen’i yazmazsam. Aşk’a dairim, sairim ne varsa masivaya ait inanma… Ben’sizliğine inanamam.

Duramam Sen’i Yazmazsam… sevgi dünyaya dair olsa umurumda olmaz.

Ruhuma böylesine dolmasan üzerimde tutmam…

Şu diyarın tek umurumda olan iki bitkisi çay ve tütün. Üşürüm yoksa, ciğerimi doldurmazsa Sen boşluğumun islerinden, neyime yarar?

Bozulur arada şu kafam şu bozuk dünyaya… şu zamanın zamansızlığına… o yüzden yazarım… akşam olduğunda, sabaha karşı, güneşin doğmasına yakın, vakit ne olursa olsun, sıcak olsun ya da soğuk olsun. Düşünmem, Aşık olurum olunabileceği kadar Sana, vakit önemli değil.

Bazen sıkılır içim şu dünyadan, vazgeçesim gelir ama vazgeçmem… ah etmem, gık etmem. Aşk’tan başkasından sitem etmem. Canımı yaksa da ben geri dönmem. Bilmezsin Sen, duramam Sen’i yazmazsam ben.

Çok kelimesi var şu dilimin, kalbimden ilham alan zihnimin çok kafiyesi var, Aşk’a harcadığımdan beri hepsini, bakıp ardıma dedim ki; hiç tüketmemişim ömrümden. Yeni başlıyor Aşk’a mesirem.

Duramam Sen’i yazmazsam, yine de bozulur şu kafam şu kirli atmosfere, kokunu getirmese umurumda olmaz. Yine de papatyaların öldükten sonra koktuğunu öğrendiğimden beri kıyamam. Sana gelmek için onlar can atar da ben can veremem. Ondan kendimi affettiremem.

Oğuz’unu anlamak zordur. Yorucudur…

Sana Aşık olmak bana yetmez, ben Sen olana kadar duramam… duramam Sen’i yazmazsam.

#OD | Sevgiliye Mektuplar * Güneşin de yangından alıp veremediği yok ama yanar gürül gürül… Aşk bunun milyon kat hararetlisi.