Günahsızların Helak Durumu

Resulullah (sav) buyurdular ki: “Eğer siz hiç günah işlemeseydiniz, Allah Teala hazretleri sizi helak eder ve yerinize, günah işleyecek (fakat tevbeleri sebebiyle) mağfiret edeceği kimseler yaratırdı.”
Ravi: Ebu Eyyub | Hadis No:4141 (- 4142 nolu hadis ile aynı içeriğe sahiptir.)

Yukarıda belirtilen ve; ”Allah’ın günah işlemeyen kulları olsaydınız, sizi yok eder, yerine günah işleyen kullarını yaratırdı. Çünkü onların tövbe edecek günahları olsun… Allah’ta onları affetsin.” şeklinde dile getirebileceğimiz hadis tövbe etmenin ve af dilemenin ne kadar aziz bir şey olduğuyla ilgilidir. Günahsızların Helak Durumu ile ilgili olarak;

Günah; insanlar ve cinler için bir kurumdur. Ebedi Cehennemin biletidir. Elbette insanlar olarak sürekli hataya düşerek günah işlemekteyiz. Günahın çeşitleri olduğu gibi bir kat sayı sistemi de mevcuttur. Bir çiçeği dalından koparmakla, bir insanı öldürmek aynı günah sayısına eşit değildir. Elbette insanı öldüren daha çok günah kazanmıştır. Ancak niyetimizde göz önünde bulundurularak muamele göreceğimizden, zıtlık, kafirlik ve münafıklık olsun diye çiçeği dalından koparırsak, bir insanı öldürmekten farkı kalmaz. Yaşayan hiçbir varlığı, zarurete düşmedikçe öldürmememiz gerekmektedir.

Tövbe; herhangi bir günahtan dolayı Allah’tan, yaptığımız kötü işten Allah’a sığınmak ve bir daha yapmamak üzere tövbe etmeliyiz. Bir insan bir kere tövbe edip, aynı işi bir daha yaparsa, eskisinden daha fazla günah kazanabilir ama her defasında tövbesi kabul niyetiyle yalvarırsa, kabul olacağı Allah katında olmakla birlikte ümidi kesmememizden geçmektedir.

Mağfiret; Allah’ın affına nail olmak, her kulun nail olacağı bir şereftir. Umarım Allah bizi affeder ve bağışladıklarından eyler, böylece sonsuz nimet yurdu cennetine gidebiliriz.


Yukarıdaki hadiste bir çelişki hususunda bildirilen konuya nazaran görüşler aşağıdaki gibidir.

Soru; Allah kullarının hem doğru olmasını istiyor, hem de doğru kul oldukları için onları yok edip, yerine günah işleyenlerini yaratıyor, neden?

Cevap; Allah hiçbir kulunun günahkar olmasını istemez, bütün günahlardan tövbe etmesini ister, yukarıdaki hadiste anlatılan konu affedilmenin ne kadar güzel ve önemli olduğu ayrıca Allah’tan af dileme şerefine nail olmanın ne kadar güzel ve önemli olduğudur. Böylece insanları tövbe etmeye teşvik etmek amaçlanmış ve bu şekilde bir anlatım meydana gelmiştir. Allah hiçbir kuluna zulmetmez, yani iyi kulları olanları öldürmez, öldürse de onlara haksızlık etmiş olmaz, bu hayatı ellerinden alıp, daha iyi bir hayat verir.

Yukarıda bahsedilen hadiste geçerli olan hayat dünya hayatı olduğundan ve burası bir imtihan yeri olduğundan imtihan edilecek kulların hataya düşmesi ve bunun üstesinden nasıl geleceği amaçlanır. Eğer belirtilen şekilde günahsız insanlar olsalardı bile onların cennete gideceği kesinleştiğinden ölümleri onlar için birer hediye olurdu. Allah adaletinde asla ve asla haksızlık yapmaz.

Soru; Allah günahsız toplumları yok eder mi?

Cevap; Allah, günah işleyen ve ya günah işlemeyen, herhangi bir topluma elçi-peygamber göndermeden asla yok etmez. Yok etse bile, bir önceki sorunun cevabında olduğu gibi daha iyi bir hayat vermek için yok eder.

Soru; Bu hadise göre günah işlemimizde herhangi bir mahsur yok, tövbe ettikten sonra ve af diledikten sonra, nasıl olsa Allah’ın affedeceği yazıyor.

Cevap; Bu yanlış bir görüş olmakla beraber bu hadisten anlaşılması gereken husus bu değildir. Bu hadiste belirtilen temel fikir, Allah’ın affedici olması, işlenilen günahlardan affedilmeyeceğim sanısını ortadan kaldırmak ve tövbe etmenin faziletidir. Siz zaten mevcutta olan günahlarınızdan ve bu gibi durumlardan Allah’a sığınmanız için nasihat edilmiş bir hadistir. Bu anlam çıkarılmaz ve buna göre günah amel edilemez. Elbette hiç günahınız yoksa bu şekilde yaşamaya devam ederek daha fazla sevap kazanmayı niyaz edebilirsiniz. Ahirette günahların karşılıkları olduğu gibi sevapların da karşılıkları bulunmakta.


Yukarıda belirtildiği üzere bu hadisi kabul etmekte herhangi bir mahsur yoktur. Bu hadisle şu şekilde amel edilebilir, affedilmek için Allah’a çokça yalvarmak,  günahlar için çokça tövbe etmek.


Bu hadisin yanlış anlaşılacak yerleri;

Günah işlemekte mahsur yokmuş; Günah işlemekte her insan özgürdür, tövbe edildikten sonra affedilmeyecek günah yoktur ancak bunların kesinliğinden emin olmadığımızdan günah işlemekte mahsur vardır.

Toplu halde günah işleyip, tek bir seferde tövbe edilebilir; Bunun kesin cevabı Allah’ın katındadır… Ancak yine de toplu halde günah işlerken geçirdiğiniz vaktin herhangi bir anında tövbe etmeden hayatınızın son bulma ihtimali olduğundan günah işleminiz doğru değildir.

Allah kendisine inanılsa da inanılmasa da insanları helak eder; Allah günah işleyen kulunu da, günah işlemeyen kulunu da öldürebilir, hayat ve yaşam onun elindedir, ölüm ve yokluk onun elindedir. Her işi hakkıyla bildiği ve yaptığına göre böyle bir şey yaptıysa bile bir hikmet ile yerine gelir… bu bizim anlayabileceğimiz bir boyutta olmayıp bilgisi Allah’ın nezdinde bulunur. Ancak yine de bu herhangi bir haksızlık içermez.

Yazar Hakkında

Türkiye’de okur-yazar oranının %6’larda dolaştığı 21. yüzyılda sorgulama mekanizmalarının çalışmamasını sorgulamak oldukça gereksiz, biliyorum! Buna rağmen gündeme dair sessiz kalmak vicdanımın gürültüsünden uyumama izin vermiyor. Bu sorguları/tespitleri bırakalı uzunca bir zaman olmuştu aslında ve aslında ara-sıra gelip bir şeyler yazıyordum, şimdi bütün kinimi ve nefretimi kalemime alıp, yeniden yazmak istiyorum…

Ve bana engel olabilecek tek kişi yine benim…