Her Şeye Rağmen Af Olma

Resulullah (sav) (bir hadis-i kudsi`de) Rabbinden naklen buyururlar ki: “Bir kul günah işledi ve: “Ya Rabbi günahımı affet!” dedi. Hak Teala da: “Kulum bir günah işledi; arkadan bildi ki günahları affeden veya günah sebebiyle cezalandıran bir Rabbi vardır.” Sonra kul dönüp tekrar günah işler ve: “Ey Rabbim günahımı affet!” der. Allah Teala Hazretleri de: “Kulum bir günah işledi ve bildi ki, günahı affeden veya günah sebebiyle cezalandıran bir Rabbi vardır. Sonra kul dönüp tekrar günah işler ve: “Ey Rabbim beni affeyle!” der. Allah Teala da: “Kulum günah işledi ve bildi ki, günahı affeden veya günah sebebiyle muaheze eden bir Rabbi olduğunu bildi. Dilediğini yap, ben seni affettim!” buyurdu.”
Ravi: Ebu Hureyre | Hadis No: 4143 – (- 4144 nolu hadis ile aynı içeriğe sahiptir.)

Yukarıda belirtilen ve; ”Her Şeye Rağmen Af Olma” ile ilgili olarak; temel 3 husus vardır.

  • Hadis içeriğinde ”Rabbinden Naklen” kelimesi geçmektedir.
  • Hadis İçeriğinde ”Dilediğini yap, ben seni affetim!”
  • 3 Defa aynı günahı işleyip, yine de affedilme. 

Öncelikle bu 3 husus ile ilgili yanlış anlaşılma ve yapmamamız gereken ayrıca doğru anlamamız gereken manaları işleyelim.

Rabbinden Naklen; bu kelime anlaşılacağı üzere Peygamberimiz bu sözü Hz.Allah’tan işitmiş ya da vahiy yoluyla gelmiş demekten başka bir mana çıkarılamaz. Hadis içeriğinde oldukça sarih bir dille belirtilmiş olup, yanlış anlamaya müsaittir.

  1. Bildiğimiz kadarıyla eğer herhangi bir şey Rabb’ten nakil edildiyse bu Ayet olmalıdır.
  2. Eğer bu bir ayet ise Kuran-ı Kerim’de yer almalıdır.
  3. Kuran-ı Kerim’de yer almasa bile türevleri yani benzerleri mutlaka yer almalıdır.

1’e Cevap; Kuran-ı Kerim’de 3 kez hata işleyip, af olunan kişi hakkında herhangi bir bilgi ve Rabb’imizin bu kişiyi affettiğine dair herhangi bir içerik bulunmamaktadır. Bu nedenle ”Rabb’inden Naklen” kelimesine dikkat etmeli ve ona göre bu hadis ile amel etmeliyiz.

2 ve 3’e Cevap; Kuran-ı Kerim’de olmayan bir durum için var diyemediğimiz gibi yok da diyemeyiz. Doğruluğu tartışmaya açık olan durumlarda baş vurduğumuz kutsal kitabımızın içerisinde yer alan örnek olaylardan yola çıkarak hareket etmemiz gerekir. Eğer buna benzer bir Ayet bulamıyorsak, bu durum ile ilgili amel işlememiz şart değildir. Ancak af dilemek ve günahlarından yüz çevirmek şarttır.

Günahlardan dolayı cezalandırılmak; Elbette iyiliklerimizin karşılığı olduğu gibi kötülüklerimizin de karşılığı olacaktır. Her günah affedilmeyip, ”Kul Hakkı” gibi günahlarda karşı taraf ile yüzleştirilecek ve Allah’ın hesap gününde bunun diyetini ödeyeceğiz. Bu nedenle yukarıda belirtilen hadiste 3 defa affedilen kişinin günahları bu tarz günahları ihtiva etmediğini anlayabiliriz. Gerçi Rabb’imiz affettikten sonra bunun zıttını iddia edemeyiz, ancak hadisten anlamamız gereken durum, ”hırsızlık, iftira, dedikodu, tecavüz, öldürme, işkence etme” gibi günah içeriğinde ikincil ve ya üçüncül kişilerin hakkını yememek kaydıyla affedilmeyi niyaz edebiliriz, bu günahları işlemişsek ve Allah’ın cezalandırmasının bilincine vardıysak ve günahlarımızdan tam olarak pişman olduysak, tövbe edip, af dilenebilir.

Affedilmek; Herkesin niyeti Rabb’imiz tarafından affedilmektedir, bunun için işlediğimiz günahlar hakkında tövbe eder (bir daha yapmayacağımıza dair söz verir) işlediğimiz günahtan da yüz çeviririz. Yukarıdaki hadiste yer alan kulun birden fazla kez affedilme durumu elbette her şeyin sahibi olan Allah için çok basit bir şeydir. Ve bunun olabilitesi vardır. Allah dilerse cehennemlik bir kişiyi cennete gönderebilir, kul dilediği kadar hata yapabilir ve ardından sorgusuz, sualsiz bile cennete alınabilir. Ancak bu hadis’in af bölümünden çıkartmamız gereken ders Allah’tan bolca af dilemek, istiğfar etmek ve mağfiret dilemektir.

Her Şeye Rağmen Af Olma; bu durumun kesin bilgisi Rabb’imizin katında olup, kesinliği tartışılır muhtevadadır. Yani bir kişi tövbe ettiğinde tövbesinin kabul olduğu hemen belli değildir, ya da tövbe etti diye tövbesi kabul edilmiş sayılmaz ancak ümidini kesmeyip, yine de af edildiğini düşünmelidir. Bir günaha birden fazla kez düşmek kişinin artık alışkanlığı gibidir. Bu alışkanlıktan kurtulmak ve aynı günahları tekrar tekrar işlememek gerekir. ”Nasıl olsa Allah affeder” diyerek Rabb’imizin çirkin olarak nitelendirdiği işlerden uzak durmalıyız.

Rabbimiz Bizi Hep Affeder mi?; Elbette Rabb’imiz bizi affetmek için baheneler bekler kullarından. Aciz olduğunu, zalim olduğunu ve cahil olduğunu kabullenerek tövbe etmesini ve bunun bilincinde olmasını ister… bundan mütevellit hiçbir kulunu günahlarıyla baş başa bırakmaz. Affeder ve sonsuz zenginliğinden bahşeder.


Yukarıda bahsedildiği üzere bu hadis üzerinden amel etmemizde; günah işlediğimiz zaman hep Rabb’imize sığınmak, şeytanın şerrine karşılık sadece Rabb’ten medet ummak karşılığında herhangi bir mahsur yoktur.

Bu hadisin tek kritik bölümü ”Rabb’inden Naklen” bölümüdür. Eğer Rabb böyle bir şey vahyetmiş olsaydı, bu kitabımızda yer alırdı. Elbette zaman içerisinde dillerin ve anlatımların değişimlere uğramasını göz önünde bulundurarak, saf ve temiz niyetle bize iletildiğini varsayabiliriz.


Bu hadisin yanlış anlaşılacak yerleri;

Ben ne günah işlersem Allah beni affeder; Hayır, affedilmeyecek günahlar da mevcuttur. Özellikle şirk konusunda Allah rahmetini o kulundan esirger. Bu nedenle her günah affedilir umuduyla doya-doya, özgürce günah işlenmemelidir. Günah bir acziyet kapısı olup, işlediğinin farkında olmadığından ya da günah işleme esnasında aklının, bilincinin yerinde olmadığından dolayı af dilenir. Yani bir kişiyi öldürürseniz ve bundan pişman olursanız, ”Allah Kalplerin Künhünü Bilir” ayetinden yola çıkarak, bu pişmanlığın gerçekliğini bileceğinden affa nail olursunuz. Ancak bilerek birisini öldürmek, ahirette yani dirilme gününde mutlaka sorguya çekilirsiniz. Bildiği üzere ”Musa Peygamberimiz, bir kişi öldürdüğünde, bu şeytanın bir aldatmacasıdır” diyerek Rabb’imize sığınmış ve Rabb’imizde affedildiğini bize Kuran-ı Kerim kitabımızda beyyine ederek iletmiştir. 

O zaman günah işler, işler en sonunda af dilerim; Ne zaman öleceğimiz bilgisi bizim nezdimizde olmadığından belki af dilemeye fırsat bulamayabilir ve af dileyemeyiz. Bu nedenle günah işlediğimizde bir önceki paragrafta belirtilenleri baz alarak hemen af dilemek, tövbe etmek gerekir. Bunun dışında Allah’ı kandırmak gibi ki asla kandıramazsınız; günah işleyip, işleyip her defasında dalga geçer gibi af dilemek olmaz. Bu gün bile birisinden herhangi bir şey istediğimizde yüzümüz kızarır, öyle ki ikinci ve ya üçüncü seferde hep sıkılır ve büzülürüz… Bu nedenle Kainatın yaratıcısı olan Allah’tan bir şey istemek aslında ne kadar derin hissiyat gerektirir bir düşünün. 

Affedilmek yani mağfiret, merhamet Allah’ın elinde olduğundan, işlenen günahlar af olur. Ancak bu dalga konusu değildir. Aynı günahı tekrar tekrar işlemek, af dilemekten çok daha fazla günaha sokabilir. Elbette en doğrusunu Allah’ımız bilir.

Yazar Hakkında

Türkiye’de okur-yazar oranının %6’larda dolaştığı 21. yüzyılda sorgulama mekanizmalarının çalışmamasını sorgulamak oldukça gereksiz, biliyorum! Buna rağmen gündeme dair sessiz kalmak vicdanımın gürültüsünden uyumama izin vermiyor. Bu sorguları/tespitleri bırakalı uzunca bir zaman olmuştu aslında ve aslında ara-sıra gelip bir şeyler yazıyordum, şimdi bütün kinimi ve nefretimi kalemime alıp, yeniden yazmak istiyorum…

Ve bana engel olabilecek tek kişi yine benim…