Her şeyin içindesin ve her şeyin içinde günah. Kurtulmaya çok az çaban var, dönmüyorsun yüzünü güneşe, soğukların peşinden koşuyorsun ve canının yanmasını da bile bile istiyorsun. Peki ne kadar kuvvetli ruhun bu acılara, bu kahırdan duvarlar içindeki bedenin ne kadar dayanır yangınlara?

Hiç hazır değilsin değil mi? Kendine Yasef diyorsun ama isminin hakkını vermiyorsun, yalanların ardına gizlenip, olan bitenin arkasından seyrediyorsun, hiç cesur değilsin, bense seni yeniden yok edecek kadar cesaretliyim.

Yıllar sonra, aradan çok uzun zaman geçtiğinde hala hayatta olursak ikimizde, bu sayfaları okuyacağından ama hatırlamayacağından adım gibi eminim. Yaptığın bunca şeyi unutup öyle gideceksin, ama sana hatırlatacaklar…

Biliyor musun? Hiç aynı değiliz, bunca senedir aynı evi paylaşıyoruz ama sen benden hiç ders almadın bense senin günahlarına düşecek kadar aptal değilim. Her ne kadar iyimser olmak tarzım olmasa da senin kurtulmanı istiyorum. Kalk, yıkan ve güzel bir uyku çek. Sonra tüm bu olanlardan gerçekten kalpten utan ve pişmanlık duy. En az bir kere de olsa ne yaptığını düşün… düşün çünkü düşünce düşününce güzel bir nimet.

Meftun’dan da iz kalmaz, Kafsal’dan da, emin ol… hiçbirinizden iz kalmaz, ama ben burada, ilk gün ki gibi duruyorum ve duracağım. Her zaman sana doğruları söyleyeceğim ve sen gidene kadar gitmeyeceğim.

Yine de iyiliklere teşekkür edecek kadar akıllı değilsin. Ben senin yerine de teşekkür ederim. Her şey için.

#Heysar / Günahlar peşinden koşturacak kadar güzel olabilir, sen sevaplarına aldan.