İnsanlar Düşünün

İnsanlar Düşünün İnsanlar

Hayalimin içinde dönüp duran bu kötülük savaşları ve hep gerçek dünyanın kazandığı savaşlar. Ayıp, yazık, günah, olgusuz, gereksiz, olmaz, olmamalı, sebepsiz, nedensiz… Daha neler neler…

Bir dünya düşünün insanlar içinde hiç kimsenin birbirini öldürmediği… çocukların annesiz ya da babasız kalmadığı bir dünya.

7 milyar insan toplandık şu pamuk şekeri gezegene, tüketiyoruz her bir zerresini de minicik bir kız çocuğunu doyuramıyoruz ya… işte bunun yüzünden de nankörüz insanlar.

Bir dünya düşünün insanlar, içinde kimsenin haksızlık yapmadığı… Güneşli günlerde penceresini gün ışığına açtığında kuş cıvıltıları ile komşusunu selamlayan insanların olduğu….

Din, dil, ırk ayrımı yapılmaksızın güneşi gören insanlar düşünün ey insanlar.

Hayvanların derisinden kürk ya da ayakkabı yapılmayan bir dünya düşünün… Hayatlarını ömürlerinin sonuna kadar yaşayan canlılar düşünün insanlar, ömürlerince yaşayabilen insanlar düşünün ey insanlar!!!

Kimsenin, zaten elinde bir tanecik olduğu yaşama hakkının elinden alınmadığı bir dünya düşüşünün insanlar!!! Minik bir kedinin hareketlerini bile komik bulan ve bundan neşe duyan yani bu küçücük şeyden bile mutlu olabilen varlıklarken ”var olmanın ne kadar güzel olduğunu” düşünün insanlar…

Öyle bir dünya düşünün ki kadınların tecavüze uğramadığı, güçsüzlüğünden yararlanılmayan bir dünya olsun insanlar… Her insanın bir papatyayı temsil ettiği ve yapraklarının zamandan arınırken zaten bir bir dökülüyorken ölüme sürüklenişini düşünün insanlar….

Kimsenin bir başkasını kıracak bir şey dahi söylemediği, havanın fesleğen, yasemin, lavanta ve gerdanya koktuğu bu güzel dünyayı düşünün insanlar…

Ey büyük insanlar… kibirden örtülerle, sinirden öfkelerle yürüdüğünüz şu kısacık hayat yoluna bakın da nelerden vazgeçtiğinizin farkına varın.

Kendi değerlerinizi biçtiğiniz para kağıtlarının hayalinden uyuyamıyorken neleri elinizin tersiyle ittiğinizin farkına varın insanlar…

Sivrisineğin vızıltısına tahammülsüzken, ölümsüzlük hayalleriyle zihnini dondurmuş maymun iştahlı insanlar… Dünyanın kırmızı renkleri yetmedi mi de onca savaş, onca katliamı reva görüyorsunuz? Peki sizden başka herkes bunu bile bile nasıl rahat uyuyabiliyor vicdanının sesinden?

Ey insanlar, zamanın zaten öldüreceği insanı neden öldürüyorsun ki? Milyonlarca kadın dururken neden bir çocuğa yanaşıyorsun ki? Milyarlarca kilometrelik toprak varken neden toprağı kanla suluyorsun ki? İki lokma ile doyarken ve başkaları açken nasıl tok olabiliyorsun ki? Nasıl uyuyabiliyorsun ki?

Ve ben biliyorum, yok oluştan dirilmek üzere attığım adımlarımın nelere yol açacağını.

Öyle insanlar düşünün ki yüzlerinde tebessümler… kıskançlıktan uzak, yardım sever. Düştüğünde dizini yaraladığına sevinen değil, kalkman için yardım eli uzatan insanlar düşünün.

Ne yani, kattrilyonlarca paran olsa ne? Hektarlarca arazin olsa ne? Katlarca evin olsa ne? Neden bu bekâ iştahın?

Herkesin ve her şeyin güzel olduğu bir dünya düşünün insanlar, düşünün ki öyle olsun insanlar.

Anne şefkatinde insanlar düşünün ey insanlar.

Baba samimiyetinde insanlar düşünün ey insanlar.

Ben düşünüyorum da, öyle uyuyabiliyorum insanlar.

Oğuzhan Deniz * İnsanlar Düşünün!

Yazar Hakkında

Türkiye’de okur-yazar oranının %6’larda dolaştığı 21. yüzyılda sorgulama mekanizmalarının çalışmamasını sorgulamak oldukça gereksiz, biliyorum! Buna rağmen gündeme dair sessiz kalmak vicdanımın gürültüsünden uyumama izin vermiyor. Bu sorguları/tespitleri bırakalı uzunca bir zaman olmuştu aslında ve aslında ara-sıra gelip bir şeyler yazıyordum, şimdi bütün kinimi ve nefretimi kalemime alıp, yeniden yazmak istiyorum…

Ve bana engel olabilecek tek kişi yine benim…