Konuşmayalım, olur mu?

Sessizim ve hırçın.
Eylül ve soğuk.
Duvarlar ve 4.
Kimsesiz ve 7.
Konuşmuyorum.
Çıldırdığımı düşünüyorlar.
Aşığım ve yalnız.
Sigara ve küllük.
Hatırlamak ve unutmak.
Özlemek ve yangın.

Sessizliğime rağmen, şu ölüm sessizliğine rağmen, sesini duyabiliyorum kilometrelerce uzaktan. Başka bir boyuttasın, başka bir olguda… deniz enginliğinde, Oğuz eşliğinde.

Beni bildiğini biliyorum.
Yeni heyecanlar ve ihtiraslar.
Eski takıntılar ve yıpranmışlıklar.
Yalnızlıklar ve ucuz yalanlar.
Kırgınlıklar ve sevgisizlik.
Merhabalar ve vedalar…

Yazdığım binlerce sana ait sözle, gözlerinin görebildiği bir yerdeyim aslında. İstediğinde ulaşabildiğin, istediğinde canını yakabildiğin canımla amadeyim emrine. Başka bir boyuttayım, başka bir olguda… sonbahar sessizliğinde, dökülen yapraklar eşliğinde.

Seni bildiğimi biliyorsun.
Bana dokunup yakmanın hazzını tadıyorsun.
Doymuyorsun!
Bu tuhaf,
anlatacağım daha çok Sen var,
vakit dar.
Anlatacağım çok ben var,
vakit yok.

Hislerim yüzümde çizgi,
derinlikleri deniz dibi,
Gezmiş’ gibi çünkü yasal değil,
Camdan Kafes” uyku esiri.


Konuşmayalım, olur mu?

Hadi şu tuluatları bırakıp konuşmayalım olur mu? Olur, konuşmayalım ve konuşmuyorum sen konuşmayalım dediğinden beri kimseyle, kendimle bile. Sonu ne olacaksa, sonunda ne kazanacaksan ve kazancın neyse… neyse ne… Mecnun öldü de, Leyla ölmedi mi?

Sahi, şu Leyla… saçları geceden siyah. Sahi, şu gece, lacivert tuvale beyaz lekeleriyle. Sahi, şu lacivert gökyüzünün, maviden hıncını çıkardığı ışıksızlık… Sahi, kim Oğuz’a ışık olabilirdi ki senden başka?

Özür dilerim, yine saçmalıyorum. 04:06 sabaha karşı elime-yüzüme bulaştın gene. Kokun ciğerime sinmiş leke, ben içime sinmiş bekliyorum bir köşede. Olmayacağını bildiğim halde. Neyse ne… kime ne?

“Olmayacak duaya amin denmezmiş.” sözünü de kim demiş? Nereden biliyor ki duanın olmayacağını, Tanrı mı ki onlar, böyle hüküm veriyorlar? Onlar, en akılsız halimden daha akılsızlar, en delirmiş halimden daha deliler, sezgisizler onlar. Evet, sezgileri yok, gezegenleri de kendileri, güneşleri de kendileri. Hayır, hayır kıyaslamıyorum onlarla kendimi. Onların içinde “ben” demedikleri cümleleri yoktur, benim “sen” demediğim tek bir şiir…

#OD | O’uzaduyum * Onların cesaret edemedikleri Sen, benim dilimden düşmeyen de Sen… Öyleyse sadece sen, öyleyse sen söyle.