Öğretilmiş Yalnızlık

Evet, şu bildiğimiz “çaresizlik” gibi. Öğretilmiş yalnızlık! Ne fark eder ki? Öyle veya böyle bir şekilde öğreniyoruz hayatı… hatalardan, can yangınlarından sağ kalınabilirse öğreniliyor mesela acı neymiş! Ne var ki, ne zihnim unutuyor, ne gönlüm kabul ediyor, buna “kibir” denebilir. Zaten öyle! Yoksa bu kadar zaman kim bu kadar inat edebilirdi ki?

Konu sen olunca böyle bir adamım!
Tekerrürden ibaretim! İbretlik kıssadan hissesine pay düşmemiş adamım! Hislerine söz dinletemeyen kalbi sağır adamım! Sol tarafı ölü, sağ tarafı sağ ama sığ adamım! Bana söz dinletemezsin mesela, işte öyle bağnaz bir adamım! Ben nasıl bir adamım böyle? Öyle işte, maalesef böyle işte!

Bazen öyle yoğun düşünüyorum ki seni, bir an önce uyumak istiyorum aslında bu düşten kurtulmak için! Bazen o kadar sıradan geliyorsun ki, özeniyorum sadeliğine! Bazen düşüncelerine hayranım, bazen onlarda yer almadığım için kahroluyorum! Ve biliyor musun?.. öğreniyorum! Öğreneceğim, öğreteceksin!

Kalbi kırık yaşamayı da öğrendim! Rüyalardan tek başıma irkilmeyi de öğrendim! Yalnız yürümeyi de öğrendim! Yalnız şarkı dinlemeyi de öğrendim! Yalnız film izlemeyi de öğrendim! Yalnız yemeyi ve içmeyi! Her şeyi geride bırakıp “gitmeyi” öğrendim! Tuhaf ama gittiğim yerde yeniden “üşümeyi” öğrendim! Tuhaf ama “sessizliği” yeniden öğrendim! Garip ama “kimsesizliği” yeniden öğrendim! En güzeli ve kötüsü de “yokmuş” demeyi öğrendim!

Yine de pencereleri açık bir ev gibi cereyanlarda aklım, buna rağmen “unutmayı” öğrenemedim.


Baksana, saçmalamakta bile üstüme yok sen olunca konu! Ne hikmettir kalbimin işi bilmem, konu dönüp dolaşıp gelmesi gerektiği yere geliyor! Ve sen yine bir varmış bir yokmuş sahnesindesin!

Üzülme canımın içi,
içinde can var özlemenin,
hatrı var kahvenin de,
etkisinde uykusuzluğun,
sen üzülme canımın dışı,
kahrı da var bu hasretin,
içinde sen taşır Oğuz katırı,
aklımı aşır da arştan bak,
yok musun bir karış bile,
bir karış canıma da, anla,
hangi zamanda yokmuş bir an,
üzülme canımın kışı,
seninle kış güz gibidir,
güzeldir seninle baharın ilki-sonu…

#OD | O’uzaduyum * Dönüp, dolaşıp, sen!