O’na Ağlamak

Bu benim gözyaşlarım, yağmur gibi nemekli.
Bu benim hıçkırıklarım, yağmurun râ’d’i gibi.

Bilir misin Ey Bârân? Sensiz ağlarım yastık şahit.
Bilir misin Ey Bârân? Seninle hayaller yıkıldı ne basit!

Bir off çektim, yerinden oynadı yüce dağlar sipihr.
Sipasgûzârım gene de sinîn geçse sinezen bu mihr.

Ab-ı Hayat kelimesi yağmuru anlatmaktadır ki.
Yetmez gücü, yetmez dili, anlatamaz ben gibi.

Ben hep sermâse beklerim çûn senin gelmen için.
Ben hep masallarım da yağmuru var ettim zikr için.
X
Yokluğun gerekmiyordu kalemi konuşturmak için.
Yokluğun gerekmiyordu gülyüzümün solması için.

Fuzûn ki hurdî sen zevce derdin benle ilgili hoşta.
Ya bir sevinme içten derûna uçardım martı boşta.

Çok hoşta kokun, çok loşta tenin, çok bîrûn da gözün.
Bîdâr olsaydın kurutmazdın yanı başın da hârzâr-ı gün.

Dilim de öyledi katlanamaz yâd-ı hidayette elin.
Sözüm de öyleydi, ciğer yetişemezdi üzülmede üflemeye.

Sen bir baksaydın çevrene ben olmazdım Bedrû’dan.
Sen bir sevseydin bu adam vazgeçerdi bedterûdan.

#Bedbinderune