Öyle ya!

Ben aksi bir çocuktum,
öyle ya sinirliydim, zarar verirdim her şeye,
her şey benin yüzünden zarar görürdü.
Baksana çekeceğim ne günahlar ne acılar var…

Oysa biliyordum ben, her şeyi, öyle ya,
sevmeyi biliyordum, aşık olmayı biliyordum.
Şimdi kimsenin ellerini tutmuyorum.
Ellerim kirlenir ellerinin temizliğinden,
başka elleri tutmak haram olur değil mi?

Ben dolu, ben en dolu bulut.
Dünya beni iki kat hızlı yaşlandırır,
başım dünya gibi döner, bu heves,
bu içmekle alakalı,
tahtadan bileklerime adını kazı, kurursa kırılır.

Bak nasıl karanlık gökyüzü, yüzün olmadan,
yoksa oradan bakınca mavi mi senin için?
Ben baktığımda, neden mavi aynı değil, koyulukta?
Ağaçlar neden benim baktığım yerde,
yapraklarından yoksun? Öyle sapsarı…

Oğuzhan Deniz * Umut budalasının evini taşlıyorlar hem de insanlar.