Prangasız

Gözlerinin kahvesinden uykusuzluğum,
susuzluğum dindi şükür hayırsızlıktan,
Sen’sizliğin her anı kötü de,
bu yokluğa bir Oğuz yoksul,

Aşk’a bir Oğuz varlık, Hây’dandır OD’a.

Ecel, ölümün eşlisi, Azrail ölüm bekçisi,
bekliyor da, bekliyorum daim Aşk’ı,
ne anlamı varsa Aşk’sızlığın,
o denlidir varlık,
varlık benden geçince, beden kalır neçe?

Bir şehrin ışıkları gizler yıldızların ferini,
gözlerinden huzmesi Aşk’ın eşsizi,
Oğuz Alev’in yanan mumu da bitmez,
prangasız kölendir, yaşama ebedi ölendir.
Ve cennetimizden bahçeler vardır evimizde.

Bu evin en dolu yeri, yanındır,
Sen’in gezdiğin yerlerde diridir,
bu gözbebeklerimin heyecanı,
bu söz öbeklerimin kafiyesi,
bu söyleyeceklerimin aynası.

#OD – Mütebâki / 17