Rayların Bittiği

Yokluğuna inşaa ettiğim, sensizlik binası,
yedinci katındayım bu gökyüzü kafesimin,
nitekim, kalbine değmedikçe Oğuz Aşk’ı,
gökyüzüne tırmanmakta sadece buhar işidir.

Öyle zaten, buharlı tren gibi geliyorum ya,
kalbimde sönmeyen yangınının lokomotifi,
rayların bittiği yerdeydi ölüm, ray Aşk Gölgesi,
benden gittiğin gündür, Ay’larda soluksuz.

Şimdi kafiyelerimden kaftan yap beyaz tenine,
eline iğne batsa, güneşten bilsem, söndürürüm,
gözyaşlarının biri söndürürde, ilimleri bilsen,
bilmediğinden, Oğuz ilmiyle öğülen Râbb’in kulu.

Kulluğu bildikçe, unutuyorum seni, şükürler O’na,
Hamd’ler de ona, oysa yazıyorum ya asırlardır sana,
ne bir faydan var ne bir yarar sağlar adına yazana,
oysa Allah’a koşan ayaklarımdan yangınlar harlar.

Oğuzhan Deniz – Aşk Gölgesi / 327