Rüya Görüyormuşum Güya

Bir akşam üstü,
güneş battı batacak.
Başka bir güneşin doğuşu,
yeryüzü adımlarından.
Sesinden baharı getirişi,
mevsimlerin teninden esinlenişi,
kokusuna özenmiş yine tüm çiçekler, çiçeklerin efendisi.
Görebilseydiniz keşke benim gözlerimden.

Süveyda,
kalbimin en karanlık noktasındasın şimdi.
Bu hülya,
rüya görüyormuşum güya,
ne siz beni inandırabilirsiniz,
ne ben sizi,
inanmam.
Riya ediyormuş dilim güya,
ne ben sizi inandırabilirim,
ne siz beni,
inanamazsınız.

Bir akşam üstüydü,
kaşları çatık sema dünyama düşmüş yürüyor,
yürü be,
yürü de,
salınmak neymiş öğrensin dünya denizinde Oğuz sandalın,
sanmadım,
gözüm aldanmadı,

ne siz inanabilirsiniz,
ne de ben sizi inandırabilirim buna.
serapmış gördüklerim güya,
gözlerimin işi değil furya,
gördüm ya,
en sahisinden,
en gerçeğinden…

Bir akşam üstüydü,
hesap sorar bükük dudakları,
hadi söndür yine kainatımın ışıklarını,
Süveyda kalbimin sonunda yeri
erimez merak etme bu yangından,
yanmıyormuşum güya,
inanmazsınız bana,
öyle ya,
inansanız ne,
inanmasanız bana ne…
gördüm ya ömrümün penceresini gözlerinden,
kapatabilirsin artık perdelerimi kirpiklerinden…

Oğuzhan Deniz – #Süveyda / 01