Selef Sefiller

Yabancı bir kavram, birkaç akılsıza akıl oyunu ve geldiğiniz nokta işte burası! Burası çok can yakıcı, hiç merhamet edenin olmadığı bir yer… “sahip olma” arzusu yüzünden yüzsüzlüğü tercih eden binlerce TikTok’çu, binlerce Story’ci ve kabaca bunun gibi yüzbinlerce “ucuz hikayeciyle” aynı evi paylaşmak zorunda olduğum/uz yer… Ve daha da kötüsü var elbette, çünkü her zaman “daha kötüsü” mutlaka vardır… onlar ise “sahip olduklarını” ifşa-teşhir etmek isteyen milyonlarca “sıradan vatandaş”ın direksiyon başındaki sarhoşlardan bile akıllarının örtündüğü birkaç saniyelik müzikal gösteriş. Ne yazık ki, evet!.. Arabası var ve bu gösteri sahnesinde asıl rol direksiyona ve arabanın marka logosuna ait.

Mokasen Altı Eleştiri

İnsanlar en az 1.000 yıldır komik lâkin insanlar insanlığın başlangıcından bu yana katil, cani! Başlarında Victor Hugo var ve eşliğinde Francisco Goya… Selef Sefiller anlayacağınız… Biri yazar, biri çizer derler ya, işte aynen öyle. Ve bir tarafta Shaskespeare’lere çanak tutan Sezer’cikler. İçine gam ve yığınla gem vurulan şu akılsızlar güruhu “hala tarihten övünüyorlar”… Evet, deliler hastanesinden kaçanlar ve onlara makam, mevkii tanıyanlar…

İşte böyle, istediğin anlamı çıkarabilirsin. Çünkü böyledir, şuraya bir yere bir kavram sıkıştırıp, sonra sayfalarca onu anlatabilirsin. Dinleyicinin karışık kafası, kafatasından şarap içtikleri ecdatlarının düşmanlarına kul-köle olanları kandırmak kolaydır… Çünkü böyledir, onlarda akıldan bir emare göremez/gösteremezsin…

Mufid’in müfside yükselişi… Su götürmez gerçekleri bile nasıl eğip, büktüklerine bir bakın! Neye inanacağını bile bilemeyen bir güruha asıl meselenin “bilmek” olduğunu söylemeyen alimcikler.

Ben de delirmiş olmalıyım!

Zaten bilinenleri yazıyorum! Zaten okuyanlara yazıyorum! Okumayanlara bilmediklerini/yanlış bildiklerini yazmalı/anlatmalıyım aslında… Peki okumayana “bilinmeyeni” nasıl anlatabilirim? Peki cahili nasıl yolundan saptırabilirim… doğruya?

Beceremem! Çünkü böyledir, kimse becerememiştir ve beceremeyecektir. Üstelik bu bir beceri de değildir. Bu olsa olsa başarıdır ve kaybedeni milyarlarca olan bir dünyayı nasıl bilginin ışığına götürebilirim? Götüremem, ben bir yol/amaç/ide değilim, hiç olmadım! Bu tıpkı “Denizden Su çalmaya” benziyor. Bir cahili adam etsen 3 cahil dünyaya gözlerini açıyor… Çünkü cahili doğuran cahiller çifter çifter doğuruyor, tek bildikleri “bilmeden yaşamak” uçkurlarının peşinde…

Diğer yandan 2 kat hızla ölüyor “aydınlar” ve göz kapayıp/açana kadar kısa bir süre de aydınlanamıyor insanlar/insancıklar.

İnsan türünden, utanır oldum yüzümden!

Evet, çünkü üzülme mekanizmam buna sadece üzülebilir ve bunu da üzülerek söylüyorum! Çünkü böyledir, insan düzülmek üzere üzülen tek varlıktır. Şu pahalılığın gündemi meşgul ederken televizyonlarda izlettiklerine de bakın!.. Ülkemin bir yanı kıtlık içindeyken diğer yanında yemek yarışmaları yapılıyor… Yemeği yapanlar da kendileri, puan veren de kendileri…

Ne kadar pis olduğumuzun kanıtını izlediğimiz temizlik yarışmaları ve daha nice saçmalık. Haydi, gel de içinden gelsin şimdi bu insanları “bilgiyle donatmak” isteği.

Thanos Felsefesi aklımın bir köşesinde revizelere uğrayıp/uğrayıp dolanıyor. Haklı olma istatistiğini bir yapabilseydim keşke! Ve hemen ardından vazgeçiyorum… çünkü cahil doğum oranıyla aydın doğum oranı hiçbir zaman eşitlenemeyecek! Çünkü kitap okumak bile onlar için hava atmaktan ibaret. Hal böyle olunca mahvoluruz ama bilmiyorlar, bilmeyecekler!

Umutlar öldüler ve cesetleri kokuyorlar!

Anlatıyorum, onlar dinliyorlar, 45 dakika sonra gözlerindeki ışığın söndüğünü görüyorum. Onlar geleceğin katilleri, canileri ve Pitbull yetiştiricileri… Onlar, geleceğin, arabalarından tutun da evlerindeki el yıkama sabununun gösterişini yapacak olanlar… Onlar, teneffüslerine rağmen beynine oksijen gitmeyenler… Çünkü böyledir, ebeveynleri tarafından tüm damaları tıkanmıştır ve hiçbir teknoloji bu tıkanıklığı açamaz… Çünkü az önce o teknolojiyi icat edenleri katlettiler. Çünkü onlar kozmik zaman ölçüsünde 1 saniye önce 100 milyardan fazla insanı katlettiler ve içlerinde nice bilim adamı vardı… Artık yoklar!

İşte umutlarımın sessizce öldürüldüğüne şahit olduğum o andayım yine, katilleri görüyorum ama ellerimden hiçbir şey gelmiyor, suçluları görüyorum, suçlarına tanıklık ediyorum ama polislerin ellerine hep yanlış robot resimleri ulaşıyor.

#OD | Sorgu