Sen Gülümserken Ben

Sen gülümserken ben, işte o an ben nefes dahi almak istemem. Bu biraz tuhaf…

İnsanlar bilse yadırgarlar, böylesi Aşk kimseye nasip olmazken ben bu Alev bahçesinden nice meyveler topluyorum kendime. Yanar dilim dudağım, yine de vazgeçmem Sen demekten. Sen’i dilenmekten. Bu doğduğumuz günlerle alakalı.

Bunu Sana anlatmanın daha kolay bir yolu olsaydı keşke. Ama yok, biliyorum. Aşk-ı var eden Tanrı, Tanrı’ya denk mi ki, yaratışına denk olsun kelimeler? O yüzde çaresiz kelimeler, dilimde var nice kafiyeler.

Artık konuşmuyorum.

Artık bilmiyorum.

Artık anlamıyorum.

Neden anlamayışımın sebebini çok iyi biliyorum… Çünkü bilmiyorum. Bilmem gerekenler sonsuza işaret ederken, ben sadece bunun sonsuzda biri kadarından bile nasipsizim.

Şimdi daha iyi anlıyorum anlamadıklarımı.

Şimdi daha iyi biliyorum neleri bilmediğim için bilmeyişimin nedenini.

Şimdi dilediğim kadar konuşabilirim, ya da dilediğim kadar susabilirim.

Sen Gülümserken Ben

Buraya neden yazdığımı da bilmiyorum. Okuyor musun?

İnsanlar okumayı sevmezler… sevdikleri pek sevmedikleri şeylerdir aslında ama bilmezler. Bildiklerinde ise ukalâ takılırlar… ya da güçsüzdürler, güçlü olduklarında ise zalimleşirler. Asıl bilmedikleri şeyse bilmedikleri şeylerdir.

Biliyorum. Sen Gülümserken Ben kendimi buluyorum. Ve gülümsemene çok ihtiyacım var, ömrümün sonuna dek.

#OD | Sevgiliye Mektuplar * Kendimi Sen’den topluyorum.