Kategori

Canlı Anestezi

Aşk, ruhunuz henüz üzerinizdeyken öldürülmek gibidir. Bir nevi Canlı Anestezi’dir.

Uyandı Güne

Rab,
insanı yaratırken onun kusurunu ortaya çıkarmak için,
Aşk-ı Yarattı. Aşk insandan olma tanrıları doğurdu.
Batan güneş misali her şey O’nsuzlukla batıp-soldu.
Öyle ya, görmek ne kadar güzelse, görmeye hediye olan sevgiliyi...

Kış Atkın

Bir nedeni yok,
sevgi nedensizdir, birisi nedensiz sevilebilir…
Aslında şimdi birbirimizin nedenlerini seviyoruz.
Sonuçlarına ağır da olsa katlanıyoruz.
Ağır yükler taşıyoruz. Zaten taşıdığımız ağırlıklar yetmiyor gibi. Zaten ayrılık...

Sesim Kuvvetlidir

Nasıl da tatsız her şey, Sen’siz.
Bu bariz anestezi, canlı-canlı kemiklerimin etimden sıyrılışı, haykırışım Aşk’ımdan, alınmış aklım başımdan…
Hepsinin nedeni Aşk’ından.

Ve gülmekle, ölmek arasında kararsız kalan...

Doğa

Aşığım, Adem elmasıyım…
Doğamda var kaybetmek…
Ve sadece gözlerinde izleyebilmek tüm doğayı…
Aşığım…

Kazanmak basit, kaybetmek olmasaydı, kim başarabilirdi? İmtihan olmasaydı, ne anlamlı olabilirdi?
Kaybetmekte...

Sahne

Ve kalbimle ilgili milyarlarca söz,
güzelliğinden kareler… İlham denen kafiye cümbüşü,
aklımda öyle gezinirler… Birbirilerine asla değmezler.
Varlığının eşi mi var? Öyleyse söyle, Aşk’ımın dengi ne?

Sana zor sorular...

İntihar Girişimi

Medet… Ancak ve ancak Allah’tandır.
Sen’i, O’ndan medet ederken utanıyorum.
Gurursuzluğuma üzülüyorum.

Ben bir Sana Aşığım…
Ve ne güzel Aşığım…
Sıcak ve ya soğuk değil… Serin.
Öyle candan severim…
Sen...

Gölge

Hiç düşündün mü…
benden başka kimin var ki?
Öyle ya, onlar da ölümlü benim gibi…
Onlar vazgeçerler.
Oğuz gururundan da vazgeçmez ki…

En uzun kafiyeleri kurar Oğuz akıllın,
çok akıldan değil, çok Aşk’tan delirmiş...

Hakkım Var

Artık yazamıyor muyum?
Hayır, hayır…
Yazmakla ilgisi yoktur Aşk’ın,
sevmekle alâkalı, çok sevmekle.
Çok sevmekten kim ölmüş?
Oğuz da Aşk’tan öleceklerden değil,
ölüme Aşk’la gideceklerden.

Hakkım var...

Anlamsız

Anlamsız…
Rab, güzellikleri emreder,
öyle ya, bu güzellikte yazılmalı,
gidip, gelmemen başka, hâr eden gibi.

Var eden, Yaratan,
Yâr eden, Yaratan,
Yok eden, Yaratan…
Oğuz sessiz bundan.

Emir gelir...

Zemheri Soğuk

Bu,
Aşk’tan öte,
Meşk’ten beri.
zemheri soğuk,
germ-î aşikâr…

Battığım çukurlara Sen’de sebepsin.
Oysa suçlayamam güneşi ve geceyi getiren mehtabı,
suçlamamalıyım kimseyi…
Aşk benim Aşk’ım...

Kuvvetli Değildir

Bilinmezlikten çıkıp gelir Aşk,
öyle ki, cahilliğin tanıyabileceği Ruh değildir bu.
Aşk öyle derinden gelir, damar sıcak kan taşır,
Aşk’ta öyle sıcaktır, yangın yeri kalbi kaynatır.

Bilmem gereken ne varsa, hepsi orada...

Ondandır

Yalnızlığın adı oldu Aşk…
Terk edilenler oldu Aşıklar,
doldu taştı hatıralar akıllardan…

Yalanlardan ibaret aşklardan,
yanlış yaşantılardan yalnızlığa,
koşup nefessiz kalmaktı Aşk.
Tadının kaçmasıydı,
uykumun gelmesini...

Tek Eksikleri

Ne güzel kelimeler var zihnimde,
kağıtlarından evler yaptım,
içinde sonsuza dek yaşayabileceğin ilimdeyim,
gel de birlikte içelim. Kanıp bu şükre, uyanalım.

Sen anlattıklarımı anlamayacak hamlıktasın,
Aşk’tan uyanmışken...

Zihinleri Paslı

Üzgünüm,
Sana Aşık olmaktan başka yoktur maharetim,
marifetim, kelimeleri gözetip, saklamamdır,
ve onlar bilmiyorlar, bilmedikleri kelimelerim var.

Onlar,
Aşk’ı betimlemek isterler,
ellerinde kalır...

Yol Boyu

Sen’in için ne mi yaptım?
Kimsenin yazamayacağı kafiyeler yazdım…
Kimsenin beklemeyeceği kadar bekledim,
kimsenin sevmeyeceği kadar da sevdim…
Oğuz akıllanmaz sevgilin, söyle de temizlensin yüreğim.

Şiir Oğuz’un...