Kategori

Yağmur Adam

Yağmur Adam yağmurları ağlarken nedir bu bol gönül, bu boş gönül… Aklına Yağmur yağan adamdan korkulur, bilmez misin Sen?

Berbat Hafta

İki kere inat ederim, tek varlık sen’i dahi.
Vahi erse akl, ah-i sanar aklım ahr-i de.
Batmaktasın, çabaladıkça, yorulmakla.
Hiç batmasan, yine öleceksin, günahtan.

İki katınım, iki katlı hayal diyarım,
ihya olurum...

Ziyan Gereklisi

Anlamını bilmediğin sözler ederim, ben.
Anlamını bilemediğin kadar fazlasın, bende.
Sende kalsın hayr-huzr. Fazlalık bende.
Ve umudunu yok edemediğim iyimserim ölür.

Yolunu değiştiremediğim gönül, feryat…
Ferhat’ta...

İstifa Gerekçesi

Sensizlikle geçirirken günleri, sensiz gideceğim.
Merhuma iyi bilindi denir, iyi silindi aklımızdan.
Hayata istifa gerekçem olursun, bir boka
benzemez, bu ne boş bir bakış açısı, mevsim kış.

Kursağımda kaldı hevesim, öyle kırılır...

Ya Kırılırsa Bir Gün

Ömrüm ne kısa, sana uzaklıktayken.
Gönlüm ne boş, sana doluşmuşken.
Gitmen değil de, neden gittiğin yakar.
Ömrüm ne kısa, bu aşktan kaçamaz.

Bıraktığın bir köşe, dolap kenarı, soluksuz.
Bıraktığın aşk sonsuz, kırılırsa...

Beton Yatağım

Gitmiştim, yatağım yerine taşlara uzanmıştım.
Gelmemek ürkütücü, görememek üzücüydü.
İsyan etmiyordum, etmek üzereyken, aklımdasın.
Bittiği gün gittiğimde, geleceğim zamanın sonu.

Ben, yüreğimin acısını yüreklerden çıkardım...

Söz Bitmez

Bende söz bitmez, kelime ve cümlede.
Bende aşk hiç bitmez, sen ve sensizlikte.
Bende gözlerinin rengi her zaman neftî’dir.
Bende sözlerinin değerine paha biçilmez.

Bende, sen başlı başına ayrı bir hayatsın.
Bende, sen...

Kalbim-Aklım

Telefon numaramı hala değiştirmedim,
bir arayabilir ya da mesaj atabilirsin.
Unutmuşsundur bel-ki, unuttun mu yoksa?
Nasıl karar verdin unutmaya? Ne düşündün?

Dağlar revan düşer, bir asker şehit,
yangın yüreğe düşer, bin alev...

Bin Huşû

Tenimi esen rüzgarlar değil, zaman eskitir,
tenin başka tenlerle ne çok eskidi, eksildin.
Oysa, yaşlılığın, gençliğinin eseri değil miydi?
Ne kadar yaşlanıyorsan o kadar vefalı aşk.

14’lük esmer yağızın saçları buluttan...

Yanımdan Alındın

Yanılmadan anlayamaz hataları Oğuz.
Yanımdan alındın düşünceleri bayatlar.
Hayatları kaybediyorken, olmaman normal.
Aslında yanımdan alamadı seni kimseler.

Alabora oluverdi filikalarım, balıkçı teknem...

Hasta Yakını

Düşündüğün kadar değilim, fazla da değil…
Düşünemediğin kadar aptalım, azıcık ağıt.
Yaktığın kağıt mı, yansa bile kanıtsız mı aşk?
Dağıtmışım değil mi? Yazık olmuş yüzüme.

Ne şansmış gözlerimde-ki rehâ, seni gördü...

Lekeli Kalıntıların

Sevaba erse başım, başın günah çuvalı.
Hamağa uyuyalı hayli geçti zaman, amân,
yardıma gerek olur adım atışlarımda,
kalp atışlarımda teklemeler var da o aşk.

Vazgeçemediğimden değil, istemediğimden,
öyle derinden istediğim...

Tek Bir Doğru Var

Sandığından fakirim, sandığın dolu kirli ten.
Baş yüküm olsun taş, aşk yükü kalbim,
omuz yüküm zaten sensin, nefes tüpüm biter.
Sensin zaten gökyüzüm, asık yüzüm beter.

Her şey biter, nefes-can, para-mal, mülk.
Ten bağcığını...

Bir Kez Anlamayı Dene

Aşkım kadar büyük olsa bedenim, dünyayı
cebime koyabilirdim, giderken hiçbir şey
götüremeyeceğim dünyadan, dünyadayken,
gidebiliyor her şey, teri akar son nefesimde.

Son nefesime kadar nefes almamın bir sebebi var,
Sebebimin...

Nefes Almak

Nefes almayı seversin, sonra nefesin için bir başkasını.
Aldanışların dünyası, bir başkasının dünyası süsler,
en güzel hayallerini harcarsın, bozukluklar kalır,
sonsuzluklarla avunursun bir zaman sonra, aşksız.

Kap-kacaksız, nam...

Teni Üşümektesin

Ne çok günahın var, benimle, ben ve sen,
biliyorsun aslında ısrarla inkâr etmenle,
itikâd-ı makâta saklamak ne cahilce,
öyle ya, Oğuz kötü sözler yazar, efelliyâtliyle.

Evveliyatı ile konuşmak, çözüme varır,
sorunları da var...

Duru

Duru yağar çatıma yağmur, hisli ve hisli,
kuruşuna dokunmadım aşkından kalanın,
doluştular yüreğime, ince ve ince sızılarla.
Kurşunlar döktür benden sakınmak için.

Aşk beni aşmaz, dağlar aşar evlerin.
Niyetin iyisi kötü ancak...

Haftalar

Burnum eskisi kadar iyi koku almıyor,
bedenim eskisinden daha diri ama dik değil.
Kabalaşmışım, ancak çok derin bir adammışım.
martavallar, ufak masallarla çağır uykumu.

Uykusuzluk ilinden kopar kesintisiz uykumu.
Kesintisiz...

Yarın

Zormuş, tahmin etmiştim sensizliği,
tahminler tahmininden daha zordur…
Tahmin edebildiğim kadar yaşayacağım,
tahminlik işlerle kazanmıyorum ekmeğimi.

Şükür, her gün için binlerce şükür.
Lâkin böyle olması için bir neden...

Martı Kanadı

Hiçbir şey olmamakla, yerinde durmakla,
sadece nefes almakla, yürümekle ya da
koşmakla, durup bakmakla ya da hiç
bakmamakla, hangi gerçeği bilmeliyim?

Daha ne istiyorum-ki? Senden soğumak için
onca nedenim varken, hala neden...

Not

Yangınıma Denizleri mi harcayacaksın?
Ne külfetli bir iş bu, zahmetin ne çok.
Oysa zarafetin öyle narince, işler kalbe.
Ve dönüşü olmayan bir yola adım atmak.

Kavuşmak ne zor, beklemek daha zor,
gittiğimi duymayan kalmamıştı...

Kaçan Giden

Gitmek vardır ve birde kaçarcasına gitmek,
yol bitercesine uzanır gözlerine, gözlerin
görebildiğince uzanır yolda, yürüyebildiğin
kadarı ile var yollar, mihman o uğurlar.

Gitmek vardır ve bir de ölürcesine kaçmak,
kaçtığından...

Bârân-û Canân

Çölün umudu yok yağmurlara, günahın benim,
inadı kırıp, bütün kemikleri kırdım sana bakan
elmacıkların morluğu aydınlatır yolunu bulut,
ay gökyüzünde benim için asılı değil, senin…

Ben olmasam mehtabında önemi...

Çenemi Kapa

Yalvarırcasına bakıyorum aynada kendi gözlerime,
hatalarından geri kalanları ziyan etme dercesine,
bakıyorum, öyle boş, karakalemle çiziyorum takvimler,
sen nerden bileceksin, onca yazdığım satır, hepsi senin.

Şimdi bir kaç satır...

Litrelerce Nefti

Bir ücranın bin mecraya küsmesi, hûn mezraa
çorak arazimin tırpanı dişlerim, suyu taşır martı.
Aklı başından alılalı, ziyareti nadir bilincin, el-incin,
en incesi olsa gözlerinde bakış, metehaür edebilir.

Nefesim izdiham eder...

Israr

Derin-derin bakarsın öyle, ormanlara inat,
gözlerin, yeşili abartarak saçarken ışıklarla.
Ve bana yazmak için, üzgün olmak gerekmez.
Bana seninle ilgili tek bir damla yeterlidir.

İlerisi mâhey, olsun buna dayanırız,
ben ve bed...