Kategori

Yağmur Sürgünü

Yine anlamadın, seni anlatmanın basitçesi yok, herkes aşık olduğundan aşığının sözü değersiz, yağmur sürgünü. Nasıl bu kadar kör olabilirsin, hâlâ?

Özgür Değiller

Yaşadıklarımızı sadece ben biliyorum,
bu yüzden ben anlıyorum yazdıklarımı da,
yazacaklarımı da hesapladım, yazık,
onca defter sayfasına, o kadar kaleme.

Sen veya sensizlik, bana zararlısınız.
Benim tek zararım doğaya...

Özgür Değilim Hala

Benden o kadar umutlu annem-babam.
Umudu yanımdan gideli, yıllar oldu.
Kaybetmedim, biliyorum yerini,
artık o da yoruldu seni beklemekten.

Tam bir fiyasko aşk, nedir yani?
Yüzü tanınmaz bir ceset halindeyim,
katili kim? En...

Bir Gram Feri

Suçum yok, Oğuz için sen,
en değerli varlıksın, varlığım armağan,
Kurban olduğum Râbb’tan gurur da,
derman da ondan, yağmur da ondan.

Sana yazılabilecek ne varsa yazdım.
İlhamımda sıkıntı yok ancak,
kelimeler tükendi...

Canlı Canlı

Demiştim, en sadığın benim.
En çok savaştığın da benim,
benden başka kalanın yok,
benden başka gidenin de olmayacak.

Deli gibi, aklı seninle bozdum.
Dürüst bu aşkım, peynir-zeytin gibi.
Zeytin ekmek gibi doyurucu,
doymak...

Benzersizim

Ben seninle benzersizleştim,
sonra sen bensizleştin ya aniden,
bende birden sensizleştim,
bu kötü değil, hala benzersizim.

Yağmur’a duyduğum aşktan,
hem gururlu hem de ne mağrurum.
Gururum buna karşı çıksa da...

Dolup Taştım

İncir çekirdeğim de sen dolu,
o küçücük boşluğa da seni doldurdum,
yağmur’un zerresini kaybetmedim,
saklayabildiğim kadar sakladım ben.

İşte şu an dolup taştım.
Kafam taş misal sabit düşünür,
anlatamadığım yağmura...

Duru Değilsin

Bu nasıl olabilir diye sorma,
aşk böyle istedi ve oldu bir şekilde,
evimde, işimde, sensizlikle ilgili,
bir takıntı haline geldi konuşmak.

İstemiyorum sensizlikle konuşmak,
kimseyle de konuşmuyorum üstelik,
kendimden...

Yalanladım

Ne desen yeri, ne iklim aşk.
Ne benim işim şairlikti.
Senin ne işin var-ki aşkla.
Demiştim, yarın, yarınla biter.

Yarınları da insan uydurdu yalanları da.
Çok yalanına inandım, sen olmasan da,
Şimdi seni yalanlarımla...

Burası Gönül

İkna etme beni sensizlikle… imha et.
Aşkı ihya ettim de ne oldu?
İhanet etti gökyüzü martıya,
bu da bahanesi martının yağmura.

Özlemekle geçen ömür, geçti-gitti.
Artık özlemekten de beter...

Nasıl Olacaktı

Kalın kitaplar gibi kafam,
içinde seni anlatan binlerce cümle.
Sensizliği anlatamadığım için kendime,
öyle kalın kafalı bir aşığım işte.

Daha fazlasını bekleme, değişemem.
Ben senin gibi değilim, eğildim…
Hürmet...

Gelmeksizin

Aynı ruh halimle yazmaktan,
artık bıktım desem yeridir…
Yerin kalbimdir, aksi sunulamaz.
Askı da bekler damatlığım.

Ah ahmağım, aklı şaşmışım.
Ne gidiş bu böyle, gelmeksizin.
Ve o kadar eminmişsin gitmekte,
hala...

Hiçbir Yerindeyim

İşte bir sayfa daha, karalamakla
bitmeyecek içimde-ki aşkı,
insanlar tarafından karalanacak.
Karamsar’a inat geleceksin.

Gururuma inat, kavuşacağız.
Bensizlikten sen de kurtulacaksın.
O gün bayram sayılır, ruhuma...

Ne Kadar Yoksam

Ben olunabileceği kadar aşığım sana,
kimsenin olamayacağı kadar yani,
Sensizliği bir ölüme, bir sana değişirim,
anla teneşirim ne denli uzak bana.

Öleceğimden bahsediyorum sürekli,
ölümden… Çünkü karamsarım.
Karamsar...

Oğuz’dan-Yağmur’a

Oldukça karamsarım, karanlıktayım.
Özleyebildiğim kadar canım acıyor,
seni özlemenin herhangi bir sonu yok.
Bu yüzden sonsuz karanlıkla karamsarlık.

Bir çok nedeni var ama geçeceği yok,
sensizliğin zulmü olduğu...

Ulaşamadıkça

Harikalardan daha kötü değiller,
şiirlerim, seni anlattığı için güzeller.
Bilirim hepsine ayrı-ayrı ‘aşk’ yazarım,
civarın en genç-yaşlısı, aşık olanı da benim.

Aşkla münakaşam yok, onu öldürdüm,
bu yüzden yeryüzü...

Meziyyet

Seni nefesim haline dönüştüren ben,
bunu biliyorken, nasıl tersini düşünemem…
Düşünmekte faydasız başkasını,
etim ancak haram tadar, zevk duymaz.

Ne olursa olsun, duyabileceğin tek ses,
ben olacağım yıllar sonra...

Belaya da Soğuğa da

Zamana nasıl kızgınım, bilmiyorsun…
Seninle nasıl geçerdi, bilmiyorum.
Şimdi hiç geçmiyor, bunu da bilmiyorsun.

Biliyorum, zaman da ilelebet duracak.

Senden evvel veda edeceğiz zamana,
sen veda edersen...

Zararı Var

Kendimi avutmaya çalıştığım bu an,
yine yalanlarımla yıkayacağım aklı,
bana senden hayaller veren aklımı,
nasıl eziyetle kandıracağım, bir bilsen…

Bilmeyişinin de gururuma zararı var,
sana da, etrafıma ziyanım yoktu benim...

Normal Sayılır

Bana senden nasihatler verir insanlar,
o insanlar da bilmiyorlar seni, normal.
Olmayışın onlara üzüntü dağıtmam demek,
artık olmamanda normal sayılır.

Yorulmam da normal, yazmam da,
seni ağlıyor gökyüzü, bu günah...

Yağmur Kapanı

Taşınıyorum, oradan-oraya,
her gün, aşk nasıl ağırlıktır…
Bilmediğin için hafif gelir oysa,
benden yana ezâ yoktur, biliyorsun.

Benim tek saygısızlığım sana yazmak,
saygısızlığımdan da haberin yok,
gururum bunu hırs...

Yağmur Yüklü

Bahsettiğimi sandığım şey, aşk.
Aşkın olmadığına inanmıştım oysa,
şimdi sensiz olduğuma inanmıyorum.
İnanmak istesemde olmuyor.

Şu an deli bir adam gibi, bunak bir
ihtiyar gibi saçma şeyler yazıyorum.
Hepsinin amacı...

Aşığının Amacı

O kadar şiir birikti, erişmedi sana,
şiir kadar yılın olsa, eskir yüzün,
eskidi hüzün, demode oldu sözler,
Aşığın halinden aşıkta anlamaz oldu.

Aşığının amacı bir gecelik yamacın,
ama ben, bir anlık yağmura takılır...

Bir Zamanlar

Evet, bence de uzun sürdü,
aşk’ın gözü kördü, yağmurla gördü.
yağdı-bitti, yine körleşti yaşam,
korsan martılarla doldu gökyüzü

Aşık adamlar yazdı adını çoğu kez,
sevmeye cesaret edenin olmadı,
adına kimse ben kadar...

Başka Bir Dünya

Kısılmadı martılarımın sesi,
bu yüzden özgürlüğü gökyüzü ile
sınırlı olan sinirli bir korsan martı,
yağmura aldırmadan göç eder.

Benim istediğim de sen kadar saçma,
emin değilim artık senden, sensizlikten…
Umutsuzlukla...

Adam Asmaca

Beni unuttuğunda, gocundum.
Bu bana yetmedi, yağmuru savunup,
hırsımı bile çürüttüm, sonuç kötü,
gözlerim yine yağmur körü.

Bana içi zehirle dolu bir bulut gönder,
sonun da aşk, zehri de yerle bir eder,
buna inatla inanan...