Kategori

Aşk-ı Alev

Aşk keyfi değildir, kafiye buna mecburidir.

Aşk-ı Alev

Sen rüyalarından bir bahçe,
buna bir saniye, her an meyve,
canıma değdikçe bakışların,
canıma can ab-ı ayndır ömre.

Buna kavuşmak pek yakın ömre,
gözleri görene Aşk, sözleri bilene,
bilsen de bilmesen de Aşk gelir,
öyle...

Benim Sanatım

Aşk-ı’na bin ömür bir saniye bende.
Şaşkına dönmemde çok değil sayende.
Ben de ne varsa Aşk’a dair serde,
Sen’den gelir Aşka dair ne varsa sere.

Sen gülümse de bana Aşk olsun yine,
bana Aşk olsun ellerinden...

Mecburi

Burası benim evim, ilim, bilim yerim,
İlmi Aşk’a ilmek edip, söyledim, söylerim.
Bir ömür tükettim, bin ömür daha tüketirim,
insan nefsi aç, Aşk’a öyle açım nefise misle.

Aşk ebedidir, edebiyat buna...

Sana Aşıklık Bir Şey

Günaydın güne gün açan kadın…
Günaydın bana, beni ben yapan kadın…
Günaydın tüm doğaya, yeşile ve kahveye.
Gün aydı bende Sen güneş gibi doğunca.

Beni anlamak zordur, kimi zaman anlamamak.
Kelimelerin azabı bundandır...

Gözü Kör Olsa

Aşk’ın gözü kör olsa Aşık olmazdı,
bu söz benim literatürüm de yok.
Ah bu Aşk’ın gözü kör olsun derim de,
Aşık’tan mahrum kalırsın yine olmaz.

Ah bu Aşık’lığın gözü kör olmasın,
görsün Sen’i...

Bir Toprağa

Sana Aşık’lık mertebesinin zirvesindeyim,
tir-tir titrerim de yine geri dönmem,
düşmem bu zirveden, ellerim demir yine,
ayaklarım ağaç kökleri gibi sarılmış toprağa.

Sana Aşık’lık mertebesinin fevkindeyim,
bir-bir...

Yarın Kaybeden

Eskisinden daha derinde Aşk,
samimi değil gözlerinde Aşk,
gözlerimden alabildiğin kadar Aşk,
sözlerimden duyabildiğin kadar Aşk…

Senin kadar Aşk’tan Sana gelmek Aşk.
Benim kadar Aşık’tan Sana gelmek Aşk...

Vazgeçmemek Üzere

Sen’i düşünüyorum yine,
buralar Sen olurken, hava da Sen kokuyor yine.
Sürüklüyorsun peşinden şu kocaman gökyüzünü,
görüyor gözlerim, hayalde olsa Sen’i görüyorum.
Görmüyor musun?
Nasıl da Sen diye bocalıyorum,
ne...

Birkaç Çil

Ben gidene kadar geçerli zaman,
sesimden işittiğin kadar Aşk,
yüzümden görebildiğin kadar,
fazlası da var elbet,
kalbimdedir, göremediğin kadar.

Şimdi yine anlatamadığım şiir sahnem;

Vakur akşamın, nahoş...

İnanmadın mı Bana?

Zaman oyaladı oyuncaklarıyla,
yarına yeni bir umutla oyaladı,
gördüm, kimler değişti,
zaman kimleri değiştirdi,
haklısın Sen yine de,
beklemek yiğidin kamçısı Aşk’ta,
o halde söyle,
benim beklemekten başka işim ne?

...

Mana Aranmaz

Uzaklık manasız, mana uzak Aşk’a,
Aşk’a mana Sen’sin, Sen’siz her şey manasız.
Amansız geçer vakit, toprak ömre kabir,
Toprağın eseri Aşk, Oğuz Sen’sizliğin eseri.

Aşık adamda mana...

Sensizlik Gider

Şimdi yeniden sökülüyor yüreğimden kış,
Dökülüyor dilimden Aşk, yüreğimden hışımla,
İçim Cemal, dışım Süreya, hangi şair denk buna?
Hangi kıta da var, hangi notada, hangi ruhta?

Evet, Sensizliğe Asiyim...