Yazar#OD

Tüm bunları benden geriye bir şeyler bırakmak için değil, Sen'den bir şeyler kalması için yazdım.

Not

Yangınıma Denizleri mi harcayacaksın?
Ne külfetli bir iş bu, zahmetin ne çok.
Oysa zarafetin öyle narince, işler kalbe.
Ve dönüşü olmayan bir yola adım atmak.

Kavuşmak ne zor, beklemek daha zor,
gittiğimi duymayan kalmamıştı...

Kaçan Giden

Gitmek vardır ve birde kaçarcasına gitmek,
yol bitercesine uzanır gözlerine, gözlerin
görebildiğince uzanır yolda, yürüyebildiğin
kadarı ile var yollar, mihman o uğurlar.

Gitmek vardır ve bir de ölürcesine kaçmak,
kaçtığından...

Bârân-û Canân

Çölün umudu yok yağmurlara, günahın benim,
inadı kırıp, bütün kemikleri kırdım sana bakan
elmacıkların morluğu aydınlatır yolunu bulut,
ay gökyüzünde benim için asılı değil, senin…

Ben olmasam mehtabında önemi...

Çenemi Kapa

Yalvarırcasına bakıyorum aynada kendi gözlerime,
hatalarından geri kalanları ziyan etme dercesine,
bakıyorum, öyle boş, karakalemle çiziyorum takvimler,
sen nerden bileceksin, onca yazdığım satır, hepsi senin.

Şimdi bir kaç satır...

Litrelerce Nefti

Bir ücranın bin mecraya küsmesi, hûn mezraa
çorak arazimin tırpanı dişlerim, suyu taşır martı.
Aklı başından alılalı, ziyareti nadir bilincin, el-incin,
en incesi olsa gözlerinde bakış, metehaür edebilir.

Nefesim izdiham eder...

Israr

Derin-derin bakarsın öyle, ormanlara inat,
gözlerin, yeşili abartarak saçarken ışıklarla.
Ve bana yazmak için, üzgün olmak gerekmez.
Bana seninle ilgili tek bir damla yeterlidir.

İlerisi mâhey, olsun buna dayanırız,
ben ve bed...

Sermaye

Beden sermaye edilemez, dudakta.
Sözler haybeye edilemez, yeminde.
Bunu bilmek, ilimde saklı, tatsızca,
ilim dilde gizlenmez, aklın aşkı bu.

Nasıl değiştiriyorsun yazdığım sözleri,
bir an senden geçmek istersem,
can bedeni...

Göz Kalemin

Göz boyamak, gözkalemine has, aşk bana.
Terk etmek sana has, terk edilmek bana.
Bir başına, ayrılık tek başınalık mönüsü.
Ömrün törpüsü, Kuvvet örgüsü aşka döner.

Bir yığın senden olsa, hangisi sana benzer?
Bir dünya aşık olsa...

Yıpratır

Gökyüzümde 13 Milyar Ton Yağmur var.
Ben bir tanesi ile baş edemezken, dilim ve
aklım buna zorlamadan önce yüreğim…
Gelişi güzel edinişin her aşkı-sevdayı.

Ben buna ‘Tamam’ demem, hemen unutmayı
bekleme...

Bırak O Kadar Olsun

Ben Oğuzhan Deniz, Yağmuradam ama yağmaz,
gözyaşı vardır, saklamaz, yüzümü kaşındırır…
Bırak o kadar olsun, bunca aşkı bir anda silemem.
Bir anda yok edemem sevdayı, aklı başa devşirmeyi…

Bir adımda gidilecek değil...

Toprak Bulur Can

Sen yağdığında gökyüzünden, toprak bulur can.
Benden kalanları en yakın kara parçasına göm,
bir gün olur da filizlenirse, kulaklarını süsler.
Eğer sen onları süslemezsen, intiharı denemez çiçekler.

Papatyalar senden esinlenir...

Yenilenebilmek

Ben her şeyi unutup, günün güneşinden yoksun,
oysa tadı vardı bir zamanlar olup bitenin,
güneş ısıtırdı aylar evvel tenimi, yakardı.
Şimdi her yanımda kapanlar, prangalar.

Kusursuz değilim, kusursuz değilsin,
kusurlu bir...

Azıcık yanık

Gitmek eylemi, yürümekle sınırlı değil,
gidersin, zihnimden, evimden, elimden…
Ben de gidebilirim, yok olabilir miyim?
Sadece biçim değiştiririm. Petrol olurum.

Azıcık yanık canım, gidişlerinin ardından.
İlk değildi...

Kem Küm

Boyumdan büyük sözler eder dilim, kimin?
Senden öte sensizliğim vardır, bilirsin beni.
Aslında sen beni hiç tanımaz, hiç bilmezsin.
Beni tanısaydın, iyi yönlerini tanırdın, hepsini.

Tüm iyiliklerin ve güzelliklerin bende gizlidir...

Benimle Günahlaş

En ince günahlara imza atmadık mı?
Aynı sözleri sarf etti dudaklarımız.
Sonra sen dudaklarını değiştirdin.
Ve sözlerini de, ben öyle kaldım.

Ben öylece kaldım, çünkü bir kere kurtulur
sözler dudaklardan. Kulaklar aynı...

Martının Gözlerinden

Kopartıp bir dirhem, her hilem beynime ot.
Kopartıp incelmiş halatları kaldığı yerden,
yerimden öte kımıldamak, ne zor adım atmak,
senden uzaklaşmak ne inat ihtiyaçlara.

Martının gözlerinde-ki ifade, her halde.
Vardır iki kanat...

Böğürtlen ve Dut

Bir dizi yaranın eseri dikenli tel, tek sual,
cevap ver. Hangi el’lesin? O el dut diyarı mı?
Burada böğürtlenlerle mi boğuşuyordun?
Yoksa tenine mi batmıştı çevrili telleri.

Neleri hatırlatır hayat? Hatıra...

Alışmam Gerek

İki büklüm, ince buklem, gökyüzüm,
yüzlercesine dua biriktirdim.
Bir kaç nazar boncuğu huzur,
bir kaç kusur, ötesi kırık uzuv.

Toplayıp kalanları, tek bir satırla,
uzunca bir cümle anlat bana, anlat…
Gözkapaklarım...

Sonunda Yanacağım

Zıkkımın dibini bile içiyorum.
Zerre ziyan etmezken teninden,
ne zarara sürdü, ma-zarrat bu.
Bu umurumda değil, gönül gaybâ.

Hayra yor her şeyimi, sade seni,
Hay da olur ruhum, bir havalanır,
uyku kopsa göz liflerinden, bu...

Öyle ya!

Ben aksi bir çocuktum,
öyle ya sinirliydim, zarar verirdim her şeye,
her şey benin yüzünden zarar görürdü.
Baksana çekeceğim ne günahlar ne acılar var…

Oysa biliyordum ben, her şeyi, öyle ya,
sevmeyi biliyordum, aşık...

İlkesi İlkevi

Her şey yerinde güzel, her şey evinde.
Zümrütte yerin dibine, kemtêr, bî’êr…
Meyve diraht-â, ebr-û bârânda izleri,
Efgânın efsârı da kaçmışken, kaz yerimi.

Simalar okşasa içini, etini elin evinde görmek,
ellerinde...

Cereme Cemre

Sol elin güzelleştirir en güzelleri,
sağ elin berbat etmişti, her şeyi.
Oysa ne çok şey vardı, iyilikle sır.
Isınıp uyumak hevesi göğse mahsus.

İğnenin acısı ilacına mahsus-ki
gülmenin sınırı ağlayana dek,
ağlamayı...

Ve Ütüsü Bozuldu

İlhamı zorla çağırıyorum, gelmiyor artık.
Artık aklıma binde-bir gelir bu Bed’in eli.
Benden bir parça gitti, götürüsü epeyce,
gelirse yeniden, gelecek yüzüme gamze.

Ve bozulacak, benim de yüzümün ütüsü.
Kırılıp kalacak...

Gizeminde Hikmet

Sen öyle Yüce, öyle Ulu’sun. Her ulusa,
bir kuluna can verişinle, belli Hikmet’in.
Hikmetler de şaşırır adına, Kudret’ine.
Hasıl olur anlatışın, diğer anlatışlara.

Sen Yüceliğinle öyle güzelsin, insan nefsi ile...

Güneş Yön Buldurur

Güneş, Dünya’ya her gün aynı değeri verir.
Dünya sıcak istediğinde, sıcağından yakar,
dünya soğuk isterse, kışından tez bıktırır.
Güneş, Dünya’ya-Dünya’nın istediği kadar değer verir.

Güneş yön buldurur…...