Bir çift göz, kaş üstünde çatık ise bana hasım.
Bir çift dudak, arasından sızan ”Sabır Allah’ım”
Namert’in elin de şeref, eşrefle esefler, sefiller.
Cömert’in ölümü gerçekleşti, gerçek basit değil.
...
Bir çift göz, kaş üstünde çatık ise bana hasım.
Bir çift dudak, arasından sızan ”Sabır Allah’ım”
Namert’in elin de şeref, eşrefle esefler, sefiller.
Cömert’in ölümü gerçekleşti, gerçek basit değil.
...
Yıllar-yıllar sonra görüntü değişir aynı sen de.
Gördüklerin kimsenin göremeyeceği kadar derinde.
Fakir başlanır hayata genelde, sevgiden mahrum.
Öğrenirsin, her gün ayrı sayfa açınca şirin mahrum.
Dallanırsın, büyür çiçek...
Gitmeden, Divan-ı Derûn Bitmeden.
Gülmeyen yüzüm ve düşen gözyaşım.
Bıçak sırtı olsa günüm, çıkmayan sesim.
Bân-ı Bed’in kemikleri sızlar, Divan-ı Derûn’dan.
#Bedbinderune
Kötülüğe niyet edip, diyeti bahane etmektense.
Parayı mezhep edilen her beyin de yakılıp-yıkılsın.
Kapansın her pranganın kilitleri, adı olsa da Aşk.
Varsa bile kabahat, etmemeli melanet, sen sabret.
#Bedbinderune
Ben Bân-ı Bed’i hediye ettim milyonlarca kula.
Kullar bilmemekte hayat-değer, meğer rüyadalar.
Hıçkırıp ağlarken fark edilir, zaman nasıl geçmiş boşa.
Hoşta değildir hiçbir gün, o gün ölüm günüdür.
O gün ölüm günüdür ya yâr...
Yardım et Allah, nefes zorlanır ki zorlanır.
Yardım et Mevla, ciğer yorulur ki yoğrulur.
Yardım et Kibriya, derman bitmekte ve bitik.
Yardım et Gaffar-û Mehfar, içim daralır.
#Bedbinderune
Ben ölümü istedim, Allah bana yaşamı emretti.
Yaşamı bildim, kendimi bildim ve öğrendim.
Tane tane toplarım çocukluk misketlerimi.
Miskin miskin takılırım, akşamı ve berbat gecesi.
Aksarım genelde, eşim olsa bana benzemez...
Utancımdan değildir gözlerimin yere bakışı…
Gözlerini görmemek için başım öne eğik.
Üzüntü sardı dört bir yanımı, ölüp-dirildim.
#Bedbinderune
Ya bende suç olsan, işlerdim gözlerin için biz çok kez.
Ya bende dert olsan, yüklenirdim sözlerin için hepsini.
Ya bende köle olsan, ben bütün kölelerimle affederdim.
Ya bende ceza olsan, ben hakkım olmasa bile katlanırdım.
Ya...
Gerekli ki eza, elzem ki aşk, cefa ki sevda sana.
Bakınca uzaklara, dalınca gözlerin uzak gerek sana.
İnsanların vardır kaç yüzü! Hangisini tanıyorsun özlü?
Hangisi biridir özüyle? Hangisi doğrudur sözüyle?
#Bedbinderune
Gönlü aşk’a susamış, kalemi şiir’e, gözleri güzel’e.
Kini kan’a susamış, nefreti can’a, hırsı parlayan kılıçta.
Kan’ı mürekkep eyledi, gönlü su yerine yatıştırdı hırsla.
Kalbi her gidişte hızlandı...
Divan-ı Derûn mutlak bir bilgisizlikten ibarettir.
Kusursuzluğun olmadığını mutlak belirten tenasiftir.
Günümün kandili yansın isterim, karanlıktan çıkmak için.
Bugün çıkışım olmayacak, buna kalem kadar eminim.
#Bedbinderune
Zekasını kullanan her birey zenginliği tatmaktadır.
Eza’sına yenik düşülen yare kapılmış zekalar vardır.
Zekasına güvenip ahireti unutmuş, toprağı görmüştür.
Zekasını unutup, hayata yenik insanlar var, bir bilinse.
...
Ecel soğuk-soğuk terletir, senin için diş-pençe.
Benim bu muharebe alanı, düşmedikçe gül.
Tatlı yüzden eksik etme gülüşü, yüzümde buse.
İste-ki elçi melekler sevgimden zerre düşürse ölsün.
#Bedbinderune
Masal gibi olsan da, dilime bağlıdır kötü bitmen.
Yasal da olsan, suça büründürür karanlık isen.
Kötü olan karanlık değildir, Karanlığa sebep veren.
Her veren iyi olsaydı, Orospu olmazdı o cêflen.
#Bedbinderune
Bir gün gelecek, tüm insanlar gömülecek karanlığa.
Karanlık renkli toprağa ve ağıtlarla isimlenecektir.
Mezar ya da kabir, öncesi isimlenecek; Ölüm.
Bu gündüzün karanlığı mezar gibi Zindan.
Titretmeyecek soğuklar artık, soğudu...
Dert bir Divân-ı Derûn gürültüsünden öte değildir.
Dert bir Bedbinderune yarattı, adı bedbaht oldu.
Kozumu karanlıklara verdim, tümden devrildim.
Koyu bir kuyu derinliklerine ilişirse gözün o benim.
#Bedbinderune
Yokluğun da çâre ararsan Allah dostum, sadâkâtim.
Varlığın da çok eğlenirsem biliyorum meşekkâtim.
Darlığım da dost elimden uzak, gözler nezaketim.
Uyukladığım da gözlerim kırmızı kan çalan renktim.
Gül de kırmızı ama dikeni var...
Milyarında olsa yok hastalığa çözüm.
Ahlarım da olsa yok vah’a kör gözüm.
Kusurum da olsa, vardır sonra özrüm.
Nihâ’yi nefesim, son bulacaktır sözüm.
Arzûhâlci, hâlim döker yaman yazar.
Yaman ahû da olsan...
Arzûhâlci bu sefer ben yazacağım!
Bu iş seni aşar..
Saflık göçtü gitti, hırçınlaştı çirkince.
Hırlıyorum insanlara pis ve çirkefçe.
Arzûhâlci, al beni fenalık düşününce.
#Bedbinderune
Aşk yalanmış çirkin yüzüme çok yabancı.
Ahladım, vahladım ateş baca da nazarcı.
Alev aldı dudaklar, duymak zormuş – acı.
Mihman-i dünya da herkes, eyleme sancı.
Hangi bahardı? Elin-elime gözlerin-gözüme.
Hadi gel, son bir...
Ekseri dertli bir başın varsa dinletmek zordur kendini.
Yoktan var edebilensen bil ki çok sevebilirler seni…
Eğer dert kuyusundaysan, yoktur çıkartan Yusuf gibi.
Şiir istersin herkes karalar, karalamaktır kalemin talihi.
...
Kalbe Bin Nebze Damlar Kan Beyne Çıkan.
Aslım saadet gelmedi hiç bekledim her an.
Duman ve kubar çaredir sonra ağlayan.
Ciğer boğulan müsaade isteyen zorlayan.
Uyan çocuk çık kalbimden, kır kabuğunu.
Artık yetti Bed’in...
Seversin hem de derinden, öyledir Aşk.
Özlersin hem de alevleyen ateşler Aşk.
Son kez tövbe edersin, yüreğin çırpınan.
Son kez ‘Bu son’ dersin, gönlün yırtınan.
Çaresiz bakarsın etrafa, yardım eli yok.
Yakandır...
Hayat uzun bir yolculuk, yol sonu kapı kilitli.
Yaşam kısa bir yolculuk yol sonu ölüm, fani.
Dalgalar kumları peşinden sürükler-işte ani.
Dalga, denizlerin sesidir, kumlar aşkları.
Ben kumsallara sahibim, deniz ise yokları...