Zamana Bırak

Şimdi iki kat üzüleceğim, biliyorum,
bilmediklerimden fazlası da olduğunu.
Zamanın dolduğunun farkındayım,
bir not yazıp, şişeye hapsettim ve denize attım.

Kapılarımı kapattım, hem içten, hem kaç kilitle.
Camlarıma tahtalar çiviledim, güneş bir damla
sen yansıtırsa gözlerime, göremem bir daha.
Ve bir gün sabah olduğunda, o yanında olmadığında.

Hangi el’e şikayet edeceksin, sen ne aptalsın?
ben ne gevezeyim, oysa öyle masum aşk.
Başka sabahlara mı emanet edeceksin kendini?
Ben kadar mutlu olmayacaktır bende olan sen.

Eğer bilsen bende-ki seni, hiç bir resmi görmez
gözlerin yeşilliklerden ırak kalır ya o an sönmez
pişmanlık yangının, kor olur yakar avuçlarını
ellerin kirliliği, saçlarına dolanan basit bir toka gibi.

Oğuzhan Deniz * Zamana bırakıyor bu zamanı insanlar.