Ruh acı çekerken beden dirilir.
Çünkü beden ruhu besleyen elbisedir.
001 / Aşk Tüccarı – 2011
Aşkı kimse anlayamaz.
Buna rağmen aşık olan herkesin canı yanmıştır.
002 / Aşk Tüccarı – 2011
Terkeden bir sevgili, ertesi gün kalbinde;
yol çalışması varmışçasına gürültü yaşatır.
003 / Aşk Tüccarı – 2011
Ruhumu kaç yerinden bıçakladın?
004 / Aşk Tüccarı – 2011
Yaşamak bir başına nefes-alıp vermek değildir.
Birlikte yaşadığın kişi de nefesine son verebilir.
005 / Aşk Tüccarı – 2011
Biten her gün yüzünde-ki çizgileri değiştirir.
006 / Aşk Tüccarı – 2011
Yaşlanmanın birden fazla yolu vardır.
Terkedilmenin hiç bir açıklaması yoktur.
007 / Aşk Tüccarı – 2011
Sen’i gölgen bile terk edebilir,
karanlık onu da gizleyecektir,
Oğuz vazgeçmez…
Sen kıymet bil.
008 / Aşk Tüccarı – 2011
Aklın kalbinden daha hızlı aşık olur.
Ama kalbinin fikri aklın gibi, ikidebir değişmez.
009 / Aşk Tüccarı – 2011
Sırf ezberleyebiliyorsun diye aşkı oyuncak etme.
Sırf konuşabiliyorsun diye seni seviyorum deme.
010 / Aşk Tüccarı – 2011
Ayrılığı uzun sürecek bir sevdayı kısa tutmak makbulmüş.
011 / Aşk Tüccarı – 2011
Keşke Cemal Süreya görebilseydi seni, seni yazmak zahmetinden kurtarırdı beni.
012 / Aşk Tüccarı – 2011
Evet,
aşığım ve de deliyim, deli gibi aşık ve aşıklar gibi deliyim.
013 / Aşk Tüccarı – 2011
Önce kendinden vazgeçemezsin, vazgeçemediklerin yüzünden.
014 / Aşk Tüccarı – 2011
Ölmeyen meslekler gibidir Şair’lik. Çünkü birileri hep terk eder diğerlerini.
015 / Aşk Tüccarı – 2011
Ay yörüngesinden ne kadar şaşıyorsa, o kadar şaşıyorum yolundan.
016 / Aşk Tüccarı – 2011
Kalbin ortasından delip geçen okun uçlarına yazmıştım baş harflerimizi.
017 / Aşk Tüccarı – 2011
Dünya da mahsur değiliz, vakti gelince gideceğiz,
vakitsiz gidişler meşhurdur, Oğuz Aşk’ında durur,
bu yüzden Ben’den hiçbir yere gidememişsindir.
018 / Aşk Tüccarı – 2011
Bağrımda tonlarca taş var,
bağırdım da, duyulmadı sesim,
sesimin azlığından değil, Sen’in sağırlığından.
019 / Aşk Tüccarı – 2011
Kağıtlarından ev yapabileceğin kadar söz biriktirdim…
020 / Aşk Tüccarı – 2011
Korku içini kaplar, gözkapakların kanat çırpar,
kaçmak istersin dünyadan…
Ben de kaçmak istemiştim Sen giderken.
021 / Aşk Tüccarı – 2011
Hatırlamadığın bir yığın hayal dimağımda,
sallanıyorlar dar ağacımda,
milyonlarca kafiye var dağarcığımda,
duymadığın için bekliyorsun oralarda.
022 / Aşk Tüccarı – 2011
Ateşi suyla söndürebilirsin de,
Güneşi nasıl söndüreceksin?
Söyle şimdi, Oğuz nasıl vazgeçsin?
023 / Aşk Tüccarı – 2011
Aşk Sana basittir.
Oğuz Aşk’ına sabittir.
024 / Aşk Tüccarı – 2011
Bana Sen’sizlik satan bir tüccarsın,
elinde kaldı tüm gidişlerin…
025 / Aşk Tüccarı – 2011
Saat Aşk’ın sayacıdır,
ömrü nasıl tükettiğini izletir,
izlersin vaktin nasıl geçtiğini,
buna rağmen öğrenemezsin bittiğini.
026 / Aşk Tüccarı – 2011
Yetmiyor,
Aşk denen illet, kalbime sığmıyor…
Öyle ya, Sen hiç Aşık olmadın,
olsaydın, uyuyamazdın.
027 / Aşk Tüccarı – 2011
Hiçbir şey hissetmiyorsun,
bu ne güzel bir hissiyat,
sevmiyorsun, bu ne basit,
sevmek sevene zor zaten.
028 / Aşk Tüccarı – 2011
Sen uyuyorsun ya,
Dünya’nın ücra bir köşesine çekilir güneş,
kendi yağında kavrulur.
029 / Aşk Tüccarı – 2011
Sen’i unutmak kolay iş,
zor olan unutmamak,
bu yüzden de kimsesizsin Sen.
030 / Aşk Tüccarı – 2011
Gözlerim, gözyaşlarımın annesi,
az önce defnedildi marifeti,
kafiyesi Sen olan şiir gibidir.
031 / Aşk Tüccarı – 2011
Parmaklarında hala tenimin izi var,
ne kadar yıkasan da kalbini,
çıkmaz Aşk, tuzludur, yakar.
032 / Aşk Tüccarı – 2011
Aşk Tüccarı / Bölüm 1