Bu üçleme, sen bilmezsin! Uzun süredir seni “bilmemekle” suçluyorum ve haklıyım!
Aslında hiç işim yoktu kelimelerle, şu dörtlüklerle, hatta umurumda bile değildi, “Olutan” ölmüştü ve üzgün-hırslı-canı...
“Dilini bilmediğin bir şarkıyı dinlemek gibidir yaşamak.”
Bu üçleme, sen bilmezsin! Uzun süredir seni “bilmemekle” suçluyorum ve haklıyım!
Aslında hiç işim yoktu kelimelerle, şu dörtlüklerle, hatta umurumda bile değildi, “Olutan” ölmüştü ve üzgün-hırslı-canı...
Sen, eski Oğuz’u istiyorsun, aslında bende çok özledim O’nu. Ama istemiyorum… yaptığı aptallıkları çok net görebiliyorum bu yükseklikten, işlediği günahlar kapkara, inatçı velet… Şimdi hangimiz daha masumuz bilmiyorum...
Tüm kainat birbirinin etrafında aşkla dönüyor olsa da saçmadır aslında aşk, seninle veya sensiz bir şekilde yaşanıyor yine de. Peki nedir bunca karmaşa, kargaşa ve telaşa… Nedir bu aramızdaki çıkmazlar, açmazlar?
Biliyorum, ben...
İşte, ömür günümden bir saati daha doldurdum. Muhtemelen ben gibi ama ben kadar delirmemiş bir adamın icadı şu takvime göre elbette. Felsefi açıdan varlığı hiçbir anlam ifade etmese bile kullanmayı seviyorsunuz… işte o yüzden bir 19 Mayıs...
Tüm kainatı kendi çevresinde dönüyor gibi hissetmek kadar saçmadır aslında Aşk, benimle veya bensiz bir şekilde yaşanıyor. Farklı olanlarsa ikimizin arasındaki ince nüanslar. Elbette aşkın sadece ve tek verilmesi gereken şahsı biliyorum. Ona...