Düzen bozan yağmacılar, talan etraf,
çıplak kalan kral değil halk…
Hey başbakan, çok mu zor dürüst olman,
çok mu ağır namus, Oğuz bağır doğruları,
cümlelerin yasaklansın.
Millet vekilleri kasaplaşır, millet tabi koyunlaşır.
Altın kaplama cibinlikleriyle uyur, cibilliyetini tekmelediğim.
Onların istedikleri bir lokma ekmektir,
sofran onlara göre cennettir.
Kofraları yanan beynimin delisi Bed’im,
esirgemez eleştiri, sisteminizin cahili,
caiz mi hocam yedikleri, kime göre, neye göre?
Prangalı halktan zincirlerini kıran Hulk Oğuz,
Polisse gelen, saklanıp, evde yokuz…
ne özgür bir suç aletisin Oğuz, Deniz gibi,
Oğuzhan Deniz zihni deniz dibi,
onların elleri kirli ve ruhları cinli.

Açlık onlara komik gelir,
kira ödetmeyen asgari ücrete ben ancak harçlık derim,
kim doğruları söylediyse, öldürüldüler, sürdürüldüler, körleştirildiler,
medya yaralı parmağa işer, kopan kola ses çıkarmaz,
iti bağlasan durmaz hale geldi ülkem, sulhlen gidelim de, boku çıktı,
millet açken o ışıklı top dağıttı, yine de o haklı, haklısın ulan,
bu milleti seven değil düzen yaranır,
sevenlere canlı canlı kemik sızlattırır, sonra sızlanır, sonra azlanır,
gavat oy atmadan nazlanır.
Seçimden önce halk bolca yalanla gazlanır, sonra yollanır.
Türkiye medeniyeti yollardır, Köprülerle Ankara, Türkülerle Oğuz…

#OD – Başıbozuk / 006