Suskunluktan

Ne geldiyse başımıza, suskunluktan,
anlamaz ki bu yavşaklar suskunluktan.
Hâl acıları anlatır, onlarda kahkahalar.
kurşun geçirmez gömlekleriyle stand-up’talar,
mitinglerde söylenen bir sürü yalan,
öldürülen yine halk, kazarlar mezar,
yüzleri şereflerini teğet geçmiş,
evlatlarına helal lokma yedirmemiş,
yalanlar geviş getirilirmiş, halkta kimmiş,
uyuyarak geçen vakitten, uyanmak yerine,
Twitter’da takipleş, ne düşünüyorsun paylaş,
Atatürk’ü Facebook’tan anlat, seni ayyaş.
İçmenin adabı yok, buzdolabı fikirlerin,
hiç kimsenin boyuna yetişmemiş ahlak.
zaten ampulün akından korkacaksın ki,
taksimde at gibi duracaksın, mantıksız…

Ey akılsızlar güruhu, akıl birliğinde toplanın,
Toma’lardan Tazyikler, gezilerde gaziler,
gezdiler, ne Deniz Gezmiş’ler,
asıldılar özgürlüğümün uğurunda.

Bağcıklarına dolanıp düşen bir başbakandan,
tape’lerinden tutar tamahkârlar,
gördüklerimizde mi yalan?
An be an, duyduklarımızda yalan?
Yalan, (Evet Yalan).
Canlı yayında montaj ya da dublaj bahane manzaran.
Sokaklarımı ölüme boğup kana buladın er doğan,
güneş senin için erkenden doğmaz o gün,
aldığın ahlarla şimdi övün, özgürlükler cabası,
ucuz kömürlerle yıkanırmış halkımın akılları…
Anlatmamam için doğruları, suratıma biber gazı fırlatın.

Özgürlüğüm için, özgürlüğün için, özgürlük için.

#OD – Başıbozuk / 016