Bensiz Kimsesizsin

Karamsarlığımın en aydın satırları.
Ve kimsesizlik diyarının ortasında kalmış,
ve kimsesiz bir içim.
Dışım benzemişken Sana.

”Işıkları kapattın ama ben yine de yazıyorum.”
Yine “Oğuz Mumu” aydınlatır karanlığını, bu yorgunluğun bir tarifi de var üstelik.
Görkemli bir karanlık var artık sokaklarımızda, ikimizin yürüdüğü yollarda.
Benim, aydınlattığın kadarı var kaderimde. Benim anlattığım kadarı var kalemimde.
Kimin umurunda ki, onca sahtelikten uzaktayım.
Sana ömür boyu şiir yazarım da birini ezberlemezsin bile.
Tanırsın beni, vazgeçecek gibi mi görünüyorum?
En karamsar ahvalden daha karamsar bir ahvaldeyim şimdi.
Öyle olmasa kağıttan gemilerimi batırmazdın değil mi?
Elleriyle her şeyi iyi yaptığını sanan insanlar ve etrafımdalar, onlarca yüz içinde parlayan yüz, en karanlıkta bile parlayan yüzler.
Neyse ki, haklı olan sizlersiniz.
Neyse ki, güven denen mesele pamuk ipliğine bağlı.
Dudaklarıma değil.
Sahi, Sen tanırsın dudaklarımı.

Neyse ki, önemli olan bu değil. Kaybettiklerimin farkına vardım.
Şimdi yalnız, kimsesizsin.
Bensiz kimsesizsin.
Hikayemin en acıklı yanlarından biri de O’nu benden çok seven kimsenin olmamasıydı.
Buna rağmen karanlığı tercih etmek, kalbin işiydi.
Karanlık iyi olsa bile kalbin kararması kötüdür.

Oğuzhan Deniz – #Süveyda / 04