Bir Toprağa

Sana Aşık’lık mertebesinin zirvesindeyim,
tir-tir titrerim de yine geri dönmem,
düşmem bu zirveden, ellerim demir yine,
ayaklarım ağaç kökleri gibi sarılmış toprağa.

Sana Aşık’lık mertebesinin fevkindeyim,
bir-bir sönerken ateşlerim, ben sönmem,
gitmem bu zirveden, gözlerim çivi yine,
dönmüş dudaklarım kurumuş çatlamış toprağa.

Sana Aşık’lık mertebesinin hevkindeyim,
ekmeğimin sana bölünmüş yarısı bekler,
açlıktan öleceğimi bilsem de el sürmem,
şükrederim ruhumu giydiren Hâk El’den toprağa.

Sana Aşık’lık mertebesinin vefkindeyim,
etkisi zamanın bitişine denk de bilmem,
tesiri kalbime saplanmış bıçak yine,
döneceğimiz toprakta dönüşeceğiz bir toprağa.

#Aşk-ı Alev / 06