Çalıntı Sanattır

Geç değil benim için vakit,
Sen gelmedikçe.
Geç değil, Sen uyanmıyorsun,
Ben gitmedikçe.
Geç değil, Ben hiç bir yere gitmem,
Sen çağırmadıkça,
Geç değil, Ben bağırmaktan bıkmadım,
Sen duymadıkça,
Geç değil, vaktimiz geçmedi henüz.
Yeterince eskimedi mi yüzüm Aşk’ta?
Yeterince beyazlamadı diye mi saçım?
Aşk’ıma ağırlığınca altın, kainat bunun bir gramı,
bir de aşıklarından iste, bir zerre etmez varlığın…

Şu an, Sen de kainat kadar karamsarım,
tabiat, yeşil gözlerinden çalıntı sanattır,
Şu an, tadilatta onların Aşk’sız simaları,
ilhamı Allah yarattı, ilhamım günahları.
Sevapları yüzüne hediye edebilirdim,
sana yazmaktan, sönmek üzere amellerim,
Râbb’im beni bu düşmüşlükten çıkar,
yalvarırım, sana yakışır bir kul olmak ister canım.
İstedikçe Cenneti, eksilere batmaktayım,
İstemedikçe Aşk’ı, beterinden yanmaktayım.

Yangın mı?
Gözlerinde vardı, gözlerime sıçradı,
sonra aklıma dadandı, dilime dolandı,
oradan kalbime damladı sonsuz Aşk.
Yaktı…
Yazık mı halime?

Oğuzhan Deniz – Martı Terbiyecisi / 037