Güneşle Randevu

Vakti tamir ettim, Sen’sizlikten sonsuzluğa,
ilelebet uyuyacak zaman, Aşığın Oğuz’da.

Vakit Tamircisi, Güneş ile Dansta,
Raks eder Martı’lar bununla, dopdolu huzurla.
Kusurda yoktur yüzünde, gönlün de kusur dolu hislerin,
silmek için denedim, silinmedi izlerin,
madem silemiyorum sevgini, iyice yazayım da,
yandı Aşık yangınla gider…

Uzaklık, Sen’i benden soğutmaya çalışan tuzaktır,
gözlerin benden başkasına bakmasın, yazıktır.
Yanaklarında allık, göz görünce gönül buna aldandı.
Ne haldesin, sorma gitsin, vakti geçirmek için çoktur adam,
Dünya’lık danyaldan, Dünya kadar ihtimam,
Ruh’ta Aşk’tan bol ihtişam, sonsuzluk kadar.

Yoktur bende Sen kadar büyük Aşk,
Dünya’nın başka bir yerinde benden büyük Aşık,
Oğuz alışık Sen’sizliğe, bünyesi yalnızlığa bağışık.
Tanışık Sen gittiğinden beri Güneş’le,
Dans ediyor ateşle, bu yüzden bozdu vaktin ayarını yeniden…
Yeniden doğuyor Güneş Sen’sizliğe, yeniden yaşlanıyor,
yeniden gelmediğin günlere eziyet ediyor.
Aşk’ından yanarcasına ölüyor, sonra gülümsüyor.
Artık biliyor, Vakit Tamircisi, dakik bir Aşık,
zamana ihtiyacı var diye, tamir emişti vakti,
artık gereksiz, Güneş’le randevu yaklaştı.
Sen de gel, gecikme.

Oğuzhan Deniz – Vakit Tamircisi / 100