Kanat Ağırlığı

Yükselir sesimden binlerce Martı,
sonra düşerler Yağmur ıslaklığı kanat ağırlığından.
Yazık, her biri can verirlerken avuçlarımda,
bilirsin, ben yağmur koleksiyoncusuyumdur,
bu yüzden öldüler avuçlarımda.
Seni yakalamak için ışıktan daha hızlı,
kıtalar kadar büyütürüm avuçlarımı, ne zahmetlidir.

Ey insanlar, bir Aşk kadar uzaklıktasınız birbirinize,
ey insanlar, bir katre kadar mı yakınsınız Râbb’inize?
Ne kötüdür hâlimiz, gayyâlar içinde erirken bedenler,
bahaneler kul Aşk’ları mıdır?
Önce kendim uslanmalıyım,
Martı’yı terbiye ettiğim kadar terbiyeliyim, öyle düşün,
Gözümden seni düşürmekte zor iştir,
bilmez misin?
Düşsen bile yerin gönlümdür ya,
bundan çıkmazdayım.

Çıkmaz Râbb’e bahane değildir,
tüm çıkmazlardan sığınıp ona,
Resûlü’nden bir şefaat dilerim,
dişlerim dökülürcesine utanarak.

Oğuzhan Deniz – Martı Terbiyecisi / 004