Hâlesi Boynuna

Unutma, unutmaktır tek çare,
hâlesi boynuna dökülen sarı saçlarından,
Aşk’ın hilesi, yüzümü çepeçevreleyen sakal,
tanırlar beni bunca saçma sözlerden,
önemsizleştikçe,
değersizleştim gözlerde,
gözlerin bende değerlendikçe onlara değersizdir,
katlanamadığın bir ömür boyu, bir şairle yaşamaktır.

Susmakla ilham çağırılır,
suskunluğundan hep ilhamım,
kainatın en aşığı da olsan,
Aşk benim kainatım. Zararın da burada,
bilmem kaç milyar ışık yılı uzakta,
haykırır bulutlar Yağmur’un gelişini,
yer kürenin çekirdeğinde de olsam ben, gelirim.
Bir kez gülümsemenle, gülümsemeler de yerle birdir,
ben, Yağmur’a dokunabilenlerin ilkiyim.

Kabalaştım, vücudumun Aşk’tan ağırlığı,
ağırlaştırırken adımlarını, nasıl beklersin koşmamı?
Koşamaz mıyım? Bunlar umutsuzluk adımları,
sesinden bir tını duysam bilmez ayaklarım uzaklığı.

Oğuzhan Deniz – Martı Terbiyecisi / 005