Karşılıksız

Aşk, saf duru güzellikler suyu, dibi çamurlu,
bir an serap görürüm, alt üst olur aklım, bulanır su…
Aşk’ım olmasa, aklım düşüncesizlikten pineklerdi,
hiç çaba sarf etmezdi. Düşünce güzel nimettir,
insana bunu düşündürür de şükrettirir.
Bunu bile düşünmeyen aklına, beni düşündürmektir meziyetim.
Sen, tüm güzellerin gözlerine eziyet…
Öyleyse çok değil Aşk’ından yanmak,
içi boş bir kuyudan kurtulmak için hamd ile yalvarmak.

Korkma, yaklaş bana… Boğulmazsın bende,
aldırma soyadıma, gönlümde ki Deniz bunun sonsuz katı,
buna rağmen ölmüyorsun kalbimde, korkma, yaklaş bana.
Sen’sizlik bile ölmüyorken, Sen nasıl boğulursun bende?
Kefende bile niyet yokken Can havlinden,
nereye kadar kaçacaksın ölümden?
Aşk’ımdan nereye gidebilirsin ki?

Benden, en fazla bu Dünya kadar uzaklaşabilirsin,
sonunda dönmek istersin, bir bakarsın, yokum.
Hiç olmamışım gibi, hiç ellerini tutmamışım gibi.
Beni hiç görmemişsin gibi…
Ben, Sen’i yine görürüm izin verildiğince,
kabir dediysek, temelli yurt değildir…
Cennet bekliyor kapılarını açmış, karşılıksız,
sadece göz nimetime dua etsem, Cennet’e karşılıksız.
Sadece dua etsem, yerim ne de genişler, ferahlar.
Sadece Sana dua etsem, yerin dibi kadar sıcaktayım.

Oğuzhan Deniz – Vakit Tamircisi / 091