Kentimdeyim Kendimle

Umut… Bıçaktan keskin,
kurşun geçirmez yelek…
Söz dinlemez bir velet.
Unutturmaz hiç umut!

İrkildim… Başımda bir aşk,
hayat günüm akşam üstü,
mevsimim sonbahar,
ela yapraklar savruluyor sokaklarımda.
Kentimdeyim kendimle.
Balkonumdan sarkıyorum çocukluğuma,
düştüm düşeceğim dışıma,
ömrümün kışına.

Devrildi çoktan hatıralarım,
asker nöbetimin üşüyüşleri.
Yine de çelik iradem titremedi bile,
gözümü kırpmadım,
mevsimim şimdi sonbahar.
Ela yapraklar süzülüyor gökyüzümde,
kentimdeyim kendimle.

Bir inada yenik şeytanın anlaşması,
Ademim, elmam boğazımda takılı,
nefes alamıyorum cennetimden,
biraz yürüdüm,
ileride kızıl cehennem.

Ecel, iyi demlenen cennetimin yaprakları!
İçtim.
Aşk, iyi sarılmış cennetimin tütünleri.
İçtim.
Öldürürken ellerim kendimi,
yaşamaktan umudettim,
bekledim.
Çok uzun zaman bekledim.
Zamanı bekledim.
Söz verdi, hiç gelmedi.
Öğrendim, tüm yalancılar zamanın öğrencileri.
Hakkım kaldı,
kul hakkıma girdi zaman!
Tek bir defalık ömrüme borçlandı.
Tek bir defa seveceğin zamanımı aldı.
Binlerce ihtimal senaryosu daha,
Sen beni bu ihtimalde sevdin.
Zaman uyuttu kollarında.
Dünya yollarında.

Bir yanım muhtaç.
Bir yanım nefret ediyor.
Bir yanım istiyor.
Bir yanım kaçmak istiyor.
Bir yarım Sen’de,
ne yapacağımı bilmiyorum.

Zamana kin, intikam büyütüyorum ölüme doğru, içimde Aşk’ınla.

#OD | Mehpâre – 19.Mektup