Canımın Yapıtaşı

Yine yokluğunun bolluğundayım!


Sen’sizliğin terası, çatı katı. Ham meyve kalbim. Keşke koparabilsem dalından. Özel bir nedeni yok kendimin, sadece Sen’i var ve bu geri dönemeyeceğim kadar uzun bir yolu yürümek var. Yürüdüm ve yürürüm de, saat 12’yi gösterdiğinde her öğle vakti oradaydım. Kırmızı bir koltukta bıraktım canımın yapıtaşını, boynunda bıraktım canımın yapıtaşını, canım tümüyle Sana taşındı. Ben geride kalan Oğuz’um sadece. Zamanla olan kavgamı kaybettim. Düştüğüm yerden kalktım ama zaman çoktan gitmişti. Koştum peşinden, yetişemedim, koşuyorum hala ve yetişemiyorum… Belki yine kaybetmek içindir. Ama ben, buradayım, kalbimden geleni ardıma koymadım.

#OD | Mehpâre – 18.Mektup