Kılıç Balığı Tehdidi

Özlemek, hasret çekmek!
Sen bunlardan ne anlarsın ki?
Sen, nasıl da seninle ilgili her şey?..
Sen, nasıl da sen yapıyorsun her şeyi?..

Özlemek, öyle kuvvetli işte, canından canını alırcasına kuvvetli özlemek. Bazen zevkli, ölüme yüz tutmuşçasına istekli bir hastanın! Bazen mucizevi, ölümcül bir hastalıktan iyileşmişçesine. Özleminin güzel bir yanı yok, çünkü seni özlemek yakar… Üstelik zamanla doğrudan orantılı. Ne kadar özlersen özle, bir kavuşmakla geçmiyor, bitmiyor. Ne kadar özlüyorsan, o kadar canın yanıyor, üstelik canınla doğrudan orantılı, bir can ne kadar yanabiliyorsa, o kadar yanıyor.

Özlemekten bıkarsın da özlediğinden asla! Hasret çekmek yorar da, hasretini yürüdüğün yollar yormaz. Bir varmış, hiç yokmuş olur sonra. Sonsuza kadar özlersin, ihtimallerini düşünüp yer bitirirsin kendini, benliğini.

Öyle ya, “bu kelime bana çok yakışmıştı” öyle demiştin… Ben unutmadım, ben unutmam!

Meziyet değil unutmamak, eziyet gibi bazen. Bazen can yakıcı, azap gibi bazen. Unutmak bu yüzden zafer gibi bazen. Önemli olanın sadece sevmek olmadığını da anladım. Ve bunu da hiç unutmadım. Sesini ilk duyduğum andan bu yana. Seni ilk gördüğüm andan bu yana.

Meziyet değil yine de bunların hiçbiri. Önemli olanın sadece özlemek olmadığını da anladım. Öğrendim! Kolay yoldan değil, zor yoldan öğrendim. Yoklukla öğrendim, yokmuşlarla.

Ve habersiz akşam benim karanlığımdan,
daha karanlığı yok gezegenimde,
sessiz, senin kadar eşsiz dünyası,
hiç ses yok etrafımda,
gözlerimde hiç ışık yok,
buna da sensizlik denir,
ve kimsesizsin hala ben yoksam,
kalabalık olsan da,
evet,
bu merhametsizce, bu can yakıcı,
bu acımasızca.
Bu Son.

Kılıç Balığı Tehdidi

Kılıç balıkları denizin çok derinlerinde yaşarlar ve bu derinlikte görebilmek için vücut ısılarını ayarlayabilir ve bu sayede mürekkep balıklarını avlayabilirler. Enteresan olan ise, gözlerinin görmesi için ihtiyacı olan ısı 25° ve bu derecenin altında göremediği için vücut ısılarını gözlerine konsantre edebilir ve 600m derinlikte bile görebilir. Yine imkansız ihtimallerin bir araya geldiği senaryolardan birisi. Ve bu ihtimaller içinde bir insanın kılıç balığı saplanarak öldürülme ihtimali ne kadar düşüktür değil mi? Oysa ben böyle bir tehditle karşılaşmıştım ve evet, hiç umursamamıştım. Bu umursamazlığımın nedeni, bu ihtimalin düşüklüğüydü, çünkü saçlarını, gözlerini, tenini ve en önemlisi düşünceni bu tehdidi görmezden gelecek kadar çok seviyor olmamdı.

Ve sadece kılıç balıkları değil, denizin içinde ne kadar yaşam varsa, hepsini göz ardı edebilecek kadar sımsıkı, çelik iradeyle bağlıydı gözlerim gözlerine. Nasıl desem? Yani “bana hava hoş” derler ya, işte aynen öyle.

Ben bu sayfaları senin için karaladığım için mürekkep balığından farksızım.
Sen, kılıç balığı.

Ve bu bir yalnızlık değil! Bu olsa olsa ölüme terk ediliş olabilir. Yine de “bana hava hoş.”

#OD | O’uzaduyum * Kılıç balığıyla ölme ihtimalim nedir?