Muhteva

Ne derin bir Deniz Oğuz,
Sen’i anlatacak ne çok muhtevası mevcut,
içtenliğimi anlatabilecek herhangi bir tamlık natamam.
Hâşâ der ve çeviririm yüzümü haramdan,
şirkten ve her türlü isyandan.
İnsanlıktan nasibini almadı Oğuz,
tüm nasibi Aşk’tır, hiçte şükür bilmez.

İnsan sevildiğini bildiği halde sessiz kalan hissiz.
Tadı Dünyaya bırakanlar, nasipsiz, Oğuz ise Sen’siz.
Beni benden çıkar da Aşk kalsın sadece,
o zaman gelmez peşinden, kendimi öldürüyorum da,
bir yolunu bulup, nefsim ile diriliyorum.

Oğuz, o olsa da, sen seyretsen keşke,
Yağmur yağsa da, sigaran ile izlesen yine,
o gelse de birlikte turlasanız yine mesire,
hediye etse nefesi, hayallerin gerçekleşse.
Biliyorum, boş isteklerden heyecanlarla gönlüm,
günlük ölümlüyüm, ölmediğime şükreder gibi miyim?
Zararda olduğu aşikar değil mi? Aşk zararlı değil mi?

Bu histerik, içi ateşli mağaralarda uyumak,
Oğuz Aşk’tan mağara adamı, duydun mu?
Sustun mu adımı duyunca? Duymazdan mı geldin yoksa?
Benim gözlerim parlar birisi Sen’den bahsediyorsa.
Oysa.

Oğuzhan Deniz – Vakit Tamircisi / 023