Topraktı Yollar

Üç ay kadar kışsın, bir o kadar Sonbahar,
üç ay kadar İlkbahar, o kadar da yaz,
Oğuz yaz, Aşk kaleminden dökülürken,
süzülür tepende Martı’ların, şu an kıştalar,
Kış kanat kırar en azından kanat yorar.

Artık yolundan dönmek aptallık,
yoluma dönen aptallar kadar saçmalık,
geri dönsen, güneş batıdan doğacaktır.
Yok artık; Gayba bak, günaha bak,
yolunda devam etmekte aptallık,
dünya dolusu günahlık, halim artık Allah’lık…
Beni ancak o temizler de, sizi ne temizleyecek?
Uyanmak vakti gelmişken, Aşk’a uyumakta aptallık,
Aşk’a uymakta aptallık, yolundan gitmekte,
içmekte aptallıkta, 60 yıl sonra Aşk’tan bunaklık,
yok artık; gel artık, benden daha aptalını görelim,
doğru ya, sırf ben varım diye gelmezsin sen,
yerim cennette olsa. İnşAllah bu arada.

Göz görmezse, gönül katlanır… derler.
Haklılar, hakkım, sensizliğe katlanmaktır.
Çam Oğuz’u olup, yanmaktır, aptallıktır,
Aşk aptallık ya, yoktur ben kadar aptalı,
suçumda yok hani,
”Yağmur çok yağdığından çamurlaştı yollar,
sana Aşık olduğumda henüz topraktı yollar.”

Oğuzhan Deniz – Martı Terbiyecisi / 020