Üç Öğün

Gözlerime törpü güzelliğin,
ömrü kadar Oğuz’dan, kafiye örgü,
günü ömrün kadar yaşar gündüzü,
bu döngü de haketmiyor bir güzü,
en üzgünü benim terk ettiklerinin.
Güzü yaşadım da kışta uyandım,
uyuyamıyorum şimdi soğuktan…

Sabah, öğle ve akşam,
iştahım küskün üç öğüne,
ömrü Sana aç olan Oğuz’dan,
gocunma da, gel yine de Sen.

Gel yine de Sen,
gururumu öldürecek kadar karardı gözlerim,
tek bir açıklaması var, özledim.
Ne de çok özlemişim,
ben daha çok özlerim,
sahi, Sen’i özlemekten başka işim ne?

Kalp Belası / 068