Yansımandan

Uykumun rüya kabahati, unutturmaz silueti,
marifetim, uykuda bile sesini duymaktır.
Bunca Aşk’a sırtını dönüp gitmek, gaddarlıktır.
Sahiden, ne oldu vicdanına?
Başka bir aşk mı gördün oralarda?

Kainatı koy terazinin kainat ağırlığındaki kefesine,
sonra beni koy diğer kefeye, terazi de kalmaz o an.
Sana şaka gibi geliyor, biliyorum.
Bilmek yetmiyor, gitmekte öyle,
gidince bitmiyor ki, gitmek anlamsız,
anlamın kendi gitmişken üstelik.
Beni anlamak için, benden daha çok Aşık olman gerek,
Aşk, Sen’de hiç olmadığından, hiç anlaşılamam,
hepiniz bir gün Aşık olacaksınız, uyuyamayacaksınız.

Bir de;
Gözümde ki minicik yansımandan seyret Dünya’yı,
yaklaş daha iyi görebilmek için kendini. Nefesini solumam gerek.
O an Dünya da yeşillenir, masumlaşır her görüntü, manzara,
öyledir, gözlerin yemyeşildir Sen’in,
ben her şeyi yeşil görüyorsun sanırdım. Yine aldanmışım.

Aldanmak Aşığın işidir, süslü kelimelerle saklanmakta.
Açıklamak da cesaret ister Aşk’ta, yanmakta,
kavrulmak da cesaret ister, Aşk’tan kurtuluş yok.

Oğuzhan Deniz – Güneş Kavalyesi / 071